16 Mayıs 2014 Cuma

Oyun Günlüğü | The Game Diaries #7: Destiny of Spirits

Free-to-play oyunlardan genellikle uzak durmayı tercih ederim. Fakat Destiny of Spirits'in nasıl bir büyüsü varsa, 20+ saat oynadım ve 40+ area temizledim. Ne tür bir oyun, nasıl oynanır, neden bağımlılık yaratıyor ve daha fazlası, işte bu yazıda.



Mitolojik tanrılar, yaratıklar, yöresel halk efsanelerinde yaşayan canavarlar, iblisler... Bu oyunda hepsi "spirit", yani ruh adıyla anılıyor. Dünyadaki kötülükler nedeniyle ruhlar alemi masumiyetini yitirmiş ve ortaya "kaos ruhları" çıkmış. Oyundaki görevimiz, "ruh çağırıp", topladığımız ordumuzla bu düşmanları yenmek ve önce bölgeler, sonra mıntıkalar açtırarak tüm dünyadaki kaos ruhlarını yok etmek. İskandinav mitolojisinden Freyja, Yunan mitolojisinden Prometheus, Hint mitolojisinden Gandharva, Kelt mitolojisinden Balor,  Çin mitolojisinden Zhuge Liang, Japon mitolojisinden Shoryu sonra Merlin, Robin Hood, T. Rex, Excalibur, Oberon... Bu oyunu özel kılan ruhlardan bazıları. = ) (bkz. List of Spirits.)


Peki, oyun nasıl işliyor? Oyundaki ruhlar arasında taş-kağıt-makas benzeri bir sistem söz konusu. Örneğin; fire/ateş ruhuna karşılık water/su ruhu sunarsanız, karşılaşmada avantajlı oluyorsunuz. Fakat hepsi bu kadar değil. Elinizdeki ruhlara sürekli level atlatmanız gerekiyor ki bu o kadar kolay değil. Metal elementine sahip bir ruhu, yine çağırdınız, savaşta kazandığınız ya da takas yaparak elde ettiğiniz aynı türdeki bir ruh ile birleştirdiğinizde level atlatma şansınız artıyor. Ara sıra oyunun hediye ettiği ve üzerinde "for merging" yazan özel ruhlar da level atlatmak için kullanılıyorlar. 30+ area/bölge sonrasında karşılaştığınız boss'lar o kadar zor ki oyunun en başından itibaren ruhlara level atlatıp, özellikle SR ve R (Süper Nadir ve Nadir diyelim) ruhlara yatırım yapmak çok mantıklı. Çünkü örneğin Common (Sıradan diyelim) ruhlar, belirli bir level'a kadar ulaşabiliyor ve tıkanıyorlar.

Bunun dışında oyunda Hunting/Avlanma özelliğinden yararlanıp yeni ruhlar elde etmek de mümkün. Bunun için Vita'nızı dışarıdayken açıp avlanabilirsiniz. = ) 3G'li Vita'lar için yer sıkıntısı yok ama Wi-fi'lı bir Vita'nız varsa internet erişimine müsait yerlerde takılmanız lazım. 

Peki, bu oyun parayı nasıl kazanıyor? Çok basit. Ruh çağırmak için Summoning Stones, ruhları birleştirip level atlatmak ve savaşlarda diğer oyuncuların ruhlarını ödünç almak için Spirit Points ve kimi özel şeyler için de Destiny Orbs gerekiyor. Savaşları kazandığınızda bolca Summoning Stones ve Spirit Points kazanabilirsiniz. Fakat mesela savaşta canı azalan ya da ölen ruhların iyileşmesi için ya bekleyecek ya da Destiny Orbs kullanacaksınız ki Destiny Orbs, gayet gerçek parayla satılıyor. = ) Bunun dışında takas yaptığınız bir ruhun anında teslim edilmesi için ve haftalık ya da aylık özel sunulan ruhları çağırmak için de Destiny Orbs'a ihtiyacınız olacak. (Bu özel ruhlar, çeşitli oyun karakterleri olabiliyorlar.) Yine kaydadeğer ruhları çağırmak için "advanced summoning" yaparken de oyun belirli bir miktarda Destiny Orbs istiyor. Tabii ki bazen login bonus vs. adı altında oyuncuyu ödüllendirmek için Destiny Orbs veriliyor ama oyun, bekleneceği üzere biraz tutumlu. Burada PS Plus devreye giriyor ve üyeyseniz her ay belirli bir miktar Destiny Orbs'a ücretsiz kavuşuyorsunuz. 

Daha önce şu bağımlılık yaratan Pokémon oyunlarına göz attıysanız, oyunun kimi noktalarda benzer özellikler taşıdığınız fark edeceksiniz. Tıpkı Pokémon toplayıp diğer Pokémon ustalarıyla savaşlara girmeye benziyor. Fakat tabii ki Pokémon oyunlarında belirli bir story üzerinden ilerliyorsunuz ve oyuncu olarak yapacağınız daha çok şey oluyor. Destiny of Spirits, özünde interaktif bir kart oyunu.

Oyun, Avrupa, Asya ve Amerika olarak üç bölgeye ayrılmış ve her bölgeden arkadaş edinip ruh takası yapmanız mümkün oluyor. Avrupa'da yakalanan ruhlar ile söz gelimi Amerika'dakiler farklı olduğundan ruh takasıyla daha önce karşınıza hiç çıkmamış yaratıklara sahip olabiliyorsunuz. 

Gelelim trophy'lere! Oyun, geçenlerde kazandığım bir trophy'yi vermemesi ile hafızama kazındı diyebilirim. Söz konusu trophy'de "ilk takasını gerçekleştir" kuralı işliyordu ve Amerika'dan biriyle anlaşıp takas yaptığım halde trophy'm gümledi. = ) Server'lardaki aşırı yoğunluk nedeniyle zırt pırt bakıma giren oyun, "30 gün boyunca her gün oyuna giriş yap" trophy'sini de pek kimselere yar etmiyor gibi. Diğer yandan, yarım saat içinde dört trophy açtırdığım da oldu. Yine de trophy avcılarının temkinli yaklaşmasını tavsiye etmek lazım. Zaten oyunda platinum trophy diye bir şey de bulunmadığı için uğraşmaya değer mi tartışılır.

Bu yazıda gameplay hakkında birçok bilgi verdim ama bazı noktaları keşfetmek tabii ki size düşüyor. Örneğin; günün şanslı elementi ile nasıl avantaj sağlayabileceğiniz ya da Destiny Orbs satın almadan nasıl saatlerce oyuna devam edebileceğiniz gibi. = ) Şu anda kadar tek kuruş harcamadığım oyun, piyasadaki para tuzağı free-to-play'lerle karşılaştırınca masum kalıyor aslında. En azından, pay-to-win gibi hissettirmiyor.

1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...