Vampirellanın Güncesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Vampirellanın Güncesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Eylül 2018 Cuma

Lauren Oliver'ın Yeni Kitabı Broken Things

Sadece bir öykü olduğunu sanmıştık... gerçek olana dek.

Genç yetişkin yazınının üretken isimlerinden Lauren Oliver'ın yeni kitabı Broken Things, üç hafta sonra okurların karşısında olacak. Yeni bir yazı için bundan daha iyi bir neden olamazdı!

Lauren Oliver Broken Things


Summer Marks ormanın bir kuytu köşesinde öldürüldüğünde herkes bu cinayeti en yakın arkadaşları Mia'yla Brynn'ın işlediğini düşünmüştür. Görünüşe göre bir saplantı haline getirdikleri The Way into Lovelorn ("Lovelorn'a Açılan Yol") isimli kitap sayesinde el ele bir hayal alemine dalan arkadaşların düşleri kabusa dönüşmüş, ölümcül bir hale bürünmüştür. Summer'ın beşinci ölüm yıl dönümü gelip çattığında ilk bakışta önemsizmiş gibi görünen bir keşif, gizemin kapılarını bir kez daha aralayacak ve Mia'yla Brynn'ı tekrar bir araya getirecektir. 

Nasıl?
Sizin de ilginizi çekti mi?
Hımm... Bizi yeni bir Before I Fall/Ben Ölmeden Önce deneyimi bekliyor olabilir mi? 

Yazar okuru sahici ve merak uyandıran karakterlerle tanıştırmayı da planladıysa kitaba şöyle bir göz atmak isterim doğrusu.

Şimdiden herkese keyifli okumalar!

19 Haziran 2017 Pazartesi

Yeni Kitap: The Library of Fates (by Aditi Khorana)

Roshani Chokshi'nin The Star-Touched Queen/Yıldızlara Sarılı Kraliçe'si ve Reneé Ahdieh'nin The Wrath & the Dawn'unu sevenlere hitap edebilecek The Library of Fates, bizi Hint mitolojisiyle dolu romantik ve fantastik bir yolculuğa davet ediyor. 



18 Temmuz'da Razorbill etiketiyle raflara girecek roman, halkını kurtarmak için ailesinden, çocukluk aşkından ve özgürlüğünden vazgeçmeyi göze alan Prenses Amrita'nın hikayesini anlatıyor.

Zalim İmparator Sikander ansızın çıkageldiğinde Prenses Amrita halkının korunması için kendini imparatora sunar. Ancak evlilik teklifi yeterli olmaz. Olaylar gelişir ve her şeyi elinden alınan Amrita kendini Sikander'dan kaçarak özgürlüğüne kavuşan kahin Thala'yla kader birliği yaparken bulur. Thala, halkını uyarmak için her şeyi göze alan prensese kaderlerini kelimenin sözlük anlamıyla yeniden yazacak gizemli bir kütüphaneyi bulmasını önerir.

Nasıl?
Sizin de ilginizi çekti mi?

12 Haziran 2017 Pazartesi

Yeni Genç Yetişkin Kitapları: Haziran 2017

Aynı anda birçok genç yetişkin serisini takip ediyorsanız hızdan başınız dönebilir. Ancak tek bir seriye odaklandıysanız, merakla beklediğiniz o devam kitabı sizi uzun bir süre peşinden sürükleyebilir. Haziran 2017 de beraberinde birçok okurun sabırla beklediği popüler serilerin devam kitaplarını getiriyor ve aynı zamanda tüm okurları yeni başlayan serilerle tanışmaya davet ediyor. 


Popülaritesi günbegün artan Victoria Schwab, Monsters of Verity serisinin ikinci romanı Our Dark Duet'la 13 Haziran'da okurların karşısında olacak. Genç yetişkin yazınının önde gelen kalemlerinden Richelle Mead'in ülkemizde de yayımlanan The Glittering Court/Işıltı Sarayı serisinin ikinci romanı Midnight Jewel da 27 Haziran'da yayımlanacak. Bu kitabın dilimizdeki baskısının ne zaman çıkacağını sosyal medyada ara sıra Artemis Yayınları'nı yoklayarak öğrenebileceğinizi düşünüyorum. Bir dönem DEX'in ülkemizde temsil ettiği yazarlar arasında yer alan Kiersten White'ın geride bıraktığımız sene başlayan The Conqueror's Saga'sının ikinci romanı Now I Rise'ın da 27 Haziran'da raflara gireceğini ekleyeyim.

10 Haziran 2017 Cumartesi

Yeni Kitap: They Both Die at the End (by Adam Silvera)

Eylülün beşinde saatler henüz gece yarısını göstermişken kötü haber Mateo Torrez ve Rufus Emeterio'ya ulaşır: İkisi de ertesi gün öleceklerdir.





Yaşanacak tek bir günleri kaldığını öğrenen Mateo ve Rufus birbirlerine yabancıdırlar ancak farklı sebeplerle de olsa son saatlerini arkadaş edinmeye adamak istemektedirler. İyi haberse, bunun için "Last Friend" (Son Arkadaş) isimli bir uygulama olduğudur. İşte böylece iki yabancı son büyük maceralarına çıkmak için tanışma fırsatına kavuşurlar.

Nasıl?
Sizin de ilginizi çekti mi?

İlk romanı More Happy Than Not'la övgü toplayan ve New York Times'ın çok satan kitaplar listesine adını yazdıran Adam Silvera'nın üçüncü romanı, Before I Fall/Ben Ölmeden Önce ve If I Stay/Eğer Yaşarsam kitaplarını sevenlere hitap edebilecek potansiyele sahip. 

Bu yeni roman, 5 Eylül'de (tabii ki) HarperTeen etiketiyle okurlara sunulacak.

4 Haziran 2017 Pazar

Yeni Kitap: Ramona Blue (by Julie Murphy)

2015'te Dumplin' isimli romanıyla popüler yazarlar arasına giren Julie Murphy'nin Ramona Blue'su, sosyal medyada büyük bir tepkiyle karşılandı.



Katrina Kasırgası, Ramona'nın hayatını sonsuza dek değiştirmiştir. O günden beri ailesiyle birlikte tüm zorluklara göğüs geren genç kızın emin olduğu üç şey vardır: kızlardan hoşlanıyordur, ailesine son derece bağlıdır ve kaderinde içinde yaşadığı karavandan daha fazlası yazılıdır. Bir gün eski bir yüzücü olan çocukluk arkadaşı Freddie'yle tekrar bir araya gelir ve hem yüzmeye hem de Freddie'ye bağlanırken emin olduğunu sandığı her şeyi bir kez daha gözden geçirir.

Ne düşünüyorsunuz?

Mesele şu ki bu romanın tanıtım bültenine şöyle bir bakınca ortaya "lezbiyen bir genç kızın doğru erkeği bulunca aslında lezbiyen olmadığını anlaması" gibi farklı cinsel tercihlere sahip bireylerin sıkça duydukları ve duymaktan bıktıkları bir fikir çıkıyor. Bu nedenle kimi okurlar tepki gösteriyor ve el birliğiyle kitabın Goodreads'teki ortalama puanını düşürüyorlar. Sonunda yazar Twitter'da tepki gösteren bir okura biseksüel olduğunu ve kitabının da biseksüellikle ilgili olduğunu yazıyor ancak tahmin edebileceğiniz gibi konu burada kapanmıyor. 

Hem yazarın hem yayınevinin bu hassas konuya yaklaşırken gözden kaçırdıkları bir şeyler mi oldu yoksa kitabın bu haliyle daha fazla ilgi çekeceğini mi düşündüler? Karar sizin.

1 Haziran 2017 Perşembe

Yeni Kitap: Eliza and Her Monsters (by Francesca Zappia)

HarperCollins'in 30 Mayıs'ta yayımladığı Eliza and Her MonstersNoelle Stevenson’ın Nimona'sını ve Rainbow Rowell’ın Fangirl'ünü seven okurların ilgisini çekebilecek forma ve içeriğe sahip.


Popüler bir webcomic'in yaratıcısı olan on sekiz yaşındaki Eliza Mirk, okuldaki yeni çocukla "offline hayata" geçiş yaparken bocalar. İnternette "LadyConstellation" lakabıyla bilinen Eliza'nın tüm dünyadan hayranları vardır ancak günlük hayatta utangaç, tuhaf, zeki bir genç kızdır ve hiç arkadaşı yoktur. Gerçek dünyadan bağlı olduğu dijital topluluk kadar hoşlanmayan Eliza, okuluna transfer olan Wallace Warland sayesinde çevrim dışı hayata da bir şans verir. Ancak gizli tuttuğu kimliği ortaya çıktığında her şeyini kaybetme noktasına gelir.

İlginizi çekti mi?

Bu dört yüz sayfalık yeni romanda, baş karakter Eliza'nın çizdiği webcomic'e ve üyesi olduğu forumlardaki yazışmalarına da göz atabilirsiniz.

*Kitabın ilk iki bölümünü okumak isterseniz buraya tıklayın.

30 Mayıs 2017 Salı

Oyun Günlüğü | The Game Diaries #32: Hidden Folks




Dünyanın dört bir yanında ses getiren Martin Handford imzalı Where's Wally? serisi (ve türevleri) bu topraklarda da yayımlandı. Hafızamı zorlayıp geçmişe döndüğümde kendimi bir benzeriyle vakit geçirirken görüyorum. Göze ilk bakışta karmakarışık gelen, bir sürü insanın bir sürü şeyle meşgul olduğu hayatın içinden rastgele bir anı resmeden rengarenk bir sayfada itinayla bulmam gerekeni arıyorum. Bu kitabın beni bir süre oyaladığını ve eğlendirdiğini hatırlıyorum. İşte bu sebeple Hidden Folks elinde tuttuğu nostalji kartını karşılaştığımız ilk anda masaya koyuyor.

Kafa kafaya veren iki kişinin (Adriaan de Jongh ve Sylvain Tegroeg) dört kişiden yardım alarak yaptığı bu fevkalade bulmaca oyununda birbirinden farklı ve birbirinden eğlenceli dört bölüm yer alıyor: Orman, Çorak Topraklar, Şehir ve Fabrika. Bilhassa son bulmacasıyla Fabrika epey uğraştırıyor ve bazen gözlerinizi dinlendirmeniz gerekiyor fakat oyundan kopmak da zor. An itibarıyla tüm bölümleri bitirdiğinizde ise önünüze adınızı ve e-posta adresinizi bırakabileceğimiz bir ekran geliyor çünkü oyuna henüz eklenmemiş Şehir ve Fabrika bölümlerine ait üç bölüm daha var. Yeni bölümleri beklerken oyunu bir kez daha oynamak isteyebilirsiniz ki bunun için ana menüye bir sıfırlama tuşu da eklemişler.



Bu siyah beyaz dünyada bulmamız gereken herkesin ve her şeyin apaçık ortalıkta durduğunu ya da göz önünde dolaştığını aklınıza getirmeyin. An geliyor hem insanları hem de nesneleri saklandıkları deliklerden çıkartmamız gerekebiliyor. Bulmamız gereken kişi sokakta kalabalığın arasına karışmış biri de olabilir, ancak birkaç tıklamayla ulaşabileceğimiz, gözlerden uzak bir yerlerde yatan biri de. Nesnelere gelince... rafların, dolapların, çekmecelerin arasında gözden kolaylıkla kaçabilecek ufacık bir objeyi bulmak için harcayacağınız çaba sizi çılgına çevirebilir. Elbette oyunun sunduğu ipuçlarından yola çıkıp bir parça düşünmek başarıya giden en kestirme yol. Üstünde pek durulmamış basit hidden object oyunlarında olduğu gibi görsel içinde rastgele tıklamalar yaparak bölümleri peş peşe atlamak mümkün değil. Hoş, zaten bulmacalar bazen o kadar geniş bir alana yayılıyor ki o çok özel ve çok küçük nesneyi bulana dek ekranda gördüğünüz her şeye tek tek tıklamanız epey vakit alırdı.

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Oyun Günlüğü | The Game Diaries #31: Punch Club



Saint-Petersburg'tan Lazy Bear Games'in geliştirdiği Punch Club'ta gelecek vaat eden amatör bir sporcunun, hem kariyer basamaklarını tırmanması hem de bir halk kahramanına dönüşmesi elimizde. Ancak söz konusu ucuz bir zafer değil. Hayat-iş-spor arasında mükemmel dengeyi tutturup müsabakalara katılmalı ve ringden muzaffer ayrılmayı bilmeliyiz.

Dövüşçümüzün liglere katılıp adım adım zirveye çıkarak şampiyonluğu tatması nihai amacımız fakat bunun için günlük temel ihtiyaçlarıyla birlikte gün be gün eksilen güç, çeviklik ve dayanıklılık seviyelerini de dikkate almamız gerekiyor. Evet, her gün antrenman yaptırmazsanız level atlamak şöyle dursun, elinizdekinden de oluyorsunuz. Bu durumda özellikle ringe çıkmadan bir-iki gün önce çalışmalara ağırlık verilmeli ki sporcumuz kendini iyice geliştirebilsin ve büyük an gelene dek fazla kayıp yaşamadan yüksek performans sergileyebilsin. Performans demişken...

16 Aralık 2016 Cuma

Ekran Başında: Yuri!!! on Ice

Yirmi üç yaşındaki Yuri Katsuki'nin hayatta önemsediği tek şey, artistik buz pateninde dünyanın en iyisi olmak... eh, bir de çocukluktan beri hayranı olduğu Rus şampiyon Victor Nikiforov var.




Sayo Yamamoto'nun yönettiği ve Mitsurō Kubo'nun yazdığı ユーリ!!! on ICE/Yuri!!! on Ice, eski sporcu Kenji Miyamoto'nun koreografisiyle buzda can buluyor. Zarif, enerjik, tutkulu sporcuların şampiyonalardaki performanslarını izlemek büyük bir keyfe dönüşüyor. Yuri her ne kadar altın madalyaya odaklanmış olsa da anime sadece onun bir sporcu olarak performansına odaklanmıyor. Bir hayal kırıklığının ardından sporu bırakma noktasına yaklaşan Yuri'nin büyük, belki de en büyük hayranı olduğu Viktor, ona hayatını sonsuza dek değiştirecek bir sürpriz yapıyor. Viktor, internette olay yaratan bir  videoda buzda kendisini neredeyse birebir taklit etmeyi başaran Yuri'yi gördüğünde çat kapı Japonya'ya gidiyor ve kendini Yuri'nin yeni antrenörü ilan ediyor. Böylece aralarında zamanla kurulacak güçlü bağın ve gelişecek derin sevginin temeli atılmış oluyor. O ana kadar romantik ilişkilere hiç kafa yormamış Yuri, Viktor'la yaşadıkları doğrultusunda sevginin ne demek olduğunu öğreniyor. Keşfettikleriyle birlikte hem bir birey hem de bir sporcu olarak gelişiyor.

3 Eylül 2016 Cumartesi

Sonuç: Sweet Summer 2016 Challenge

Yaz sona erdi. Düzenlediğimiz "Sweet Summer 2016 Challenge: 3 Ayda 15 Kitap" etkinliği de öyle.



İşte benim okuduklarım:
  • bir günde bitebilecek bir kitap: İngilizce baskısıyla Agatha Christie'den Five Little Pigs/Beş Küçük Domuz.
    (I-ıh, bu kitabı planladığım gibi 24 saat içinde bitiremedim.)
  • tekrar okuyacağın bir kitap: Etgar Keret & Asaf Hanuka'dan Pizzeria Kamikaze/Bilek Kesenler. 5/5 puan verdiğim bir çizgi romandı ve tekrar okudum.
  • her zaman gitmek istediğin bir yerde geçen bir kitap:  Agatha Christie'nin şu anda okuduğum Ordeal by Innocence'ı bu kategoriye girebilir belki. İngiltere'de geçiyor ama kasaba isimleri gerçek değil. (Kitabı maalesef yarıda bıraktım.)
  • birden fazla yazara sahip bir kitap: Krista ve Becca Ritchie'nin ortaklaşa yazdığı Addicted to You. (Kitap için yazdığım yorum şurada.)
  • başladığın bir serinin devam kitabı: Teknik olarak "devam kitabı" sayılmaz ama Harry Potter and the Cursed Child. (Kitap için Goodreads'e yorum bıraktım, okumak için tıkla.)
  • herkesin okuduğu ama senin ancak okuyabileceğin bir kitap: Kijk Niet Naar Mooie Vrouwen/Büsküviyi Çaya Yatay Bandırın. 2014'te altıncı baskısı çıkmış. En azından ilgi gördüğü iddia edilebilir. 
  • daha önce hiç okumadığın bir yazarın kitabı: فوائد گیاهخواری/Vejetaryenliğin Yararları'yla İranlı yazar Sadık Hidayet.
  • kapağını beğendiğin bir kitap: İlk kapağıyla The Martian/Marslı. (Henüz bitmedi.)
8/15! 

→ Bu kitaplar dışında hiçbir kategoriye sokamadığım Kylie Scott'ın Dirty'sine de başladım ama yarıda kestim çünkü ilk başlarda eğlenceli olsa da çabuk sıktı. Bir de ara sıra İngilizce baskısıyla Harry Potter and the Deathly Hallows/Harry Potter ve Ölüm Yadigarları'nı okudum ama ben bunu hep yapıyorum ve oturup baştan sona okumadığım için listede yer almıyor.

Siz bu yaz neler okudunuz?

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Kitap Blogları Tarih Olacak

OptikinKitapBlogu'nda geçen ay bir yazı yayınlandı: "Kitap Bloglarının Katili Bookstagramlar". Bu aslında blogger arkadaşım Akın'la öncesinde kendi aramızda irdelediğimiz bir konuydu. Artık devir #bookstagram devri miydi, sahne ışığını çoktan kitap bloglarından çalmış mıydı? Daha da önemlisi, altında dişe dokunur hiçbir şey yazmayan (çoğunlukla hiçbir şey yazmayan) o süslü püslü kitap fotoğrafları kitap severlerin bin bir itinayla hazırladığı kitap bloglarının yerini tutabilir miydi? 

Arkadaşım, yazısında en son yaptığı çekilişin beklentisinin altında ilgi gördüğünden de bahsediyordu; Instagram'da sırf çekilişlere katılmak için hesap açan bir güruh varken, o kitabını hediye edecek birilerini bulmakta zorlandığını söylüyordu. Doğrusu ben de en son yaptığım çekilişte farklı bir manzarayla karşılaşmamıştım. O anda yazının altına sadece şunu yazdım: "Olan şu: Bloglardaki kaliteli kitap yorumları, yerini Instagram'daki kaliteli kitap fotoğraflarına bırakıyor."

Yorumlara baktığımda birçok blogger'ın Instagram'a karşı pek de olumlu hisler beslemediğini gördüm. Ortak bir paydada buluşuyorduk: Asla kitap bloglarının yerini tutamazdı. En azından bizim gözümüzde. Fakat...



Konuyla ilgili ne düşündüğümü açıklamak için şimdi size bir hikaye anlatacağım.

17 Ağustos 2016 Çarşamba

Harry Potter Evreninden Yeni E-Kitaplar!

Pottermore gururla sunar!


Sahnede izleme fırsatını yakalayamadık ama geçtiğimiz günlerde Harry Potter and the Cursed Child'ın metnine kavuştuk. (Kitabı okudum ve Goodreads'te yorumladım. Merak ediyorsanız buraya tıklayın.) Kasım ayı geldiğindeyse Eddie Redmayne'li Fantastic Beasts and Where to Find Them/Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar? film uyarlamasıyla karşımızda olacak. Ancak görünüşe göre hepsi bununla da sınırlı değil. "Pottermore Prensents" başlığı altında üç özel e-kitap (Hogwarts: An Incomplete and Unreliable Guide, Short Stories from Hogwarts of Power, Political and Pesky Poltergeists ve Short Stories from Hogwarts of Heroism, Hardship and Dangerous Hobbies) bizi bir kez daha hayran olduğumuz Harry Potter evrenine ışınlayacak.



6 Eylül'de satışa sunulacak bu e-kitaplarda hem Pottermore arşivlerinde yer alan hem de J.K. Rowling'in siteye özel yazdığı metinlere ulaşmak mümkün olacak. Kitapların kapakları ise Harry Potter film afişlerini hazırlayan ikili Miraphora Mina ve Eduardo Lima imzalı.

Ne düşünüyorsunuz?
Okumak ister misiniz?

25 Temmuz 2016 Pazartesi

Mid-Year Book Freakout: 2016 Edition

Etkinlik zamanı!



Etkinliğe davet ettiği için PeriodicLibrary'den Eslem'e teşekkürler. = ) Bu etkinlikte geride bıraktığımız yılın ilk yarısına odaklanarak aşağıdaki soruları cevaplıyoruz. Siz de katılmak isterseniz, cevaplarınızı hem bana hem de Eslem'e gönderebilirsiniz. 

İşte benim cevaplarım:

12 Temmuz 2016 Salı

Yeni Kitap: Run (by Kody Keplinger)

Kasabadaki dedikoduların odak noktasındaki Bo Dickinson'ın işe yaramaz bir babası ve neredeyse sürekli sarhoş gezen bir annesi var. Agnes Atwood'un hayatı ise bambaşka. Hiç kimseyle flört etmemiş, daima saat ondan önce eve dönmüş ve anne babasının koyduğu kuralları hiç çiğnememiş. Tüm kurallar, kısıtlı görme yetisine sahip Agnes'ı korumak için konulmuş. Günler geçiyor ve bu iki farklı genç kızın arasında derin bir bağ kuruluyor. Polis sirenlerinin duyulduğu bir gece yarısı Bo çıkageldiğindeyse Agnes her şeyi bir kenara bırakıp onunla birlikte kasabadan kaçmaya karar veriyor.


New York Times'da çok satanlar listesine giren The DUFF/SAP ve daha sonrasında ek kitabı olarak yazdığı LOL/HEY ile adını geniş kitlelere duyurmayı başaran genç yazar Kody Keplinger'ın yeni kitabı Run, 28 Haziran'da Scholastic Press etiketiyle yayımlandı.

It had been creeping up on me for a while, this feeling of being caged. But you don’t always know something is choking you until it’s already too tight and you can’t breathe real well.

Kasabanın yaka silktiği Dickinsonlardan Bo ve görünüşte sessiz sakin bir hayat süren Agnes'ın arkadaş olmalarını ve sonunda birlikte kaçmalarını anlatan bu yeni roman, LGBTQ konusuna da değiniyor.

8 Temmuz 2016 Cuma

Yeni Kitap: The Unexpected Everything (by Morgan Matson)

Simon & Schuster'ın 3 Mayıs'ta yayımladığı Morgan Matson'ın The Unexpected Everything'i, Goodreads'in bu yaz okumamızı tavsiye ettiği kitaplardan oluşan en güncel blog yazısı "21 Hottest Books of Summer" listesinde yer alıyor.



Tanrım. Bu kitapların dilimize çevrilmesi yüzyıllar alıyor. Biz daha ülkemizde Morgan Matson adını geniş kitlelere duyuran 2014 tarihli Since You've Been Gone'u göremedik ama bookish gündemi takip etmek istiyorsak şimdi bambaşka bir kitabını okumamız gerekiyor. Bu romanın Türkçe yayın hakkının hangi yerli yayınevinde olduğunu bilmiyorum ama bir ara yazarın Amy & Roger's Epic Detour ve Second Chance Summer isimli eski kitapları için Ephesus Yayınları işaret ediliyordu.

Goodreads'in tavsiyesinden ve kapak görselinden de anlaşılacağı gibi The Unexpected Everything bir yaz kitabı; şu kumsalda, piknikte iyi gidecek kitaplardan. Beklenmedik manevralar ve hiç hesapta olmayan olaylarla örülü kurguda babası politikacı olan Andie'nin bir skandal sonrası tepetaklak olan hayatı anlatılıyor. Evet, kitapta köpek gezdirmeyle ilgili bir mevzu da var.

Nasıl?
Okuma listenize ekleyecek misiniz?

22 Haziran 2016 Çarşamba

GO! Kitap: "Parçalanmış Dünyam Çok Yakında Karşınızda!"

Amie Kaufman ve Meagan Spooner'ın ortaklaşa kaleme aldıkları Starbound serisi kaldığı yerden devam ediyor. 


GO! Kitap etiketli This Shattered World/Parçalanmış Dünyam isimli 544 sayfalık romanın haziran ayı bitmeden raflara girmesi planlanmış. 


JUBILEE CHASE İLE FLYNN CORMAC’ın hiç tanışmaması gerekiyordu.
Gezegenleri yaşanılır hale getirmek için kurulan terrafom şirketleri daha iyi bir gelecek vaadiyle topladıkları kolonicileri yeni gezegenlere yerleştirerek zengin olmuş, ama Avon gezegenine ilişkin vaatlerini hiçbir zaman yerine getirmemiştir. Flynn zorlu yaşam şartlarına isyan eden kolonicilerin başındaki isimdir.
Yüzbaşı Lee, isyancı kolonicileri kontrol altına almak için Avon gezegenine gönderilen askeri birliğin bir üyesidir ama isyancılardan nefret etmek için bambaşka nedenleri vardır.
Bitmek bilmeyen kanlı bir savaşta üstünlük sağlamaya çalışan Flynn, Yüzbaşı Chase’i kaçırıp rehin alır ama diğer isyancılar onu öldürmek isteyince hayati bir seçim yapar. Tüm gezegeni tehdit eden Cinnet, bataklıkta bir görünüp bir kaybolan gizemli ışıklar, birdenbire ortadan yok olan bir üs, bu iki düşmanı ortak bir savaşın içine çekecek ve ikisi için de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin ikinci kitabı Parçalanmış Dünyam, savaşın paramparça ettiği bir dünyada yeşeren bir aşkın hikâyesi…

20 Haziran 2016 Pazartesi

Oyun Günlüğü | The Game Diaries #30: E3 2016: Aklımda Kalanlar

Bu seneki E3, Ubisoft'un iki saatlik upuzun konferansı, Microsoft'un yeni Xbox One & Windows 10 stratejisi, Sony PlayStation'ın konferans kavramına yepyeni bir anlam kazandıran şovu derken renkli, heyecan verici ve zaman zaman tuhaf anlara sahne oldu.



Şu dakikaya kadar Telltale Games'in yeni Batman oyununa varıncaya dek olup biten neredeyse her şeyden haberdar olmuşsunuzdur. Ancak önemli olan, bu kadar bilginin arasından sıyrılmayı başarıp akılda kalabilmek. 

En baştan belirtmem gerekir ki bahsedeceğim oyunlardan çoğu Sony PlayStation konferansında izlediklerimden oluşuyor. Bu senenin "kazananı" olduklarına da şu ana kadar gerçekleştirilen en iyi konferanslardan birine imza attıklarına da hiç şüphe yok. Öyle ki şov bittiğinde pozitif anlamda şaşırmış, heyecanlanmış, eğlenmiş ve hatta bir parça yorulmuş hissetmemek elde değildi. Her şeyden önce... Orkestra? Tek kelimeyle büyüleyiciydi. Konuşma ritmine ve bakışlarına asla alışamayacağım Shawn Layden'ın varlığı bile bu konferansı bozamadı... Elbette buradan da konu açılış oyununa geliyor, yani PS4 için geliştirilen yeni God of War'a.

17 Haziran 2016 Cuma

Tehlikeli İçgüdü Çekilişi! (17-27 Haziran 2016)

Güneşli, masmavi bir göğün altında kıyıya usulca çarpan dalgaların seslerini dinleyerek kitap okuyorsunuz... Okuduğunuz kitaptan keyif alıyorsunuz ve o anda yapmanız gereken başka hiçbir şey yok.

Yazın anlamı bu değil mi?
Siz de kendinizi bu karede görebiliyor musunuz?
Ne, kitap mı eksik? Hiç sorun değil.  = )




Çünkü Türkçe tercümesini üstlendiğim Abbi Glines'ın Too Far serisinden Never Too Far/Tehlikeli İçgüdü'yü aşağıdaki formu dolduran okurlardan biri kazanacak. (Kuralları okumayı unutmayın.)

Herkese bol şans!

Türkçe Edisyonu Yayımlanacak: Not a Drop to Drink (by Mindy McGinnis)

2013'te okuyup beğendiğim Not a Drop to Drink, Türkçe baskısıyla karşınızda olacak. 


Pişmanlık, savunacak hiçbir şeyi olmayan insanlar içindi.

Esinlendiği The Rime of the Ancient Mariner/Yaşlı Gemici'nin ünlü mısrasını kitabının ismine taşıyan ve dünyada su kaynaklarının hızla tükenmesi sonucu neler yaşanabileceğini düşündüren post-apokaliptik Not a Drop to Drink, bir çırpıda unutulacak bir roman değil. Açıkçası okuduğum dönemde dilimize çevrileceğini düşünüyordum ancak bu kadar uzun bir süre geçmesi gerekeceği aklıma gelmemişti.

Her şey planladığı gibi giderse, romanın Türkçe baskısı bu sonbahar Novella Dinamik etiketiyle okurlarla buluşacak.

Ne düşünüyorsunuz?
Okuyacak mısınız?
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...