yeni yetişkin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yeni yetişkin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Temmuz 2016 Pazartesi

Mid-Year Book Freakout: 2016 Edition

Etkinlik zamanı!



Etkinliğe davet ettiği için PeriodicLibrary'den Eslem'e teşekkürler. = ) Bu etkinlikte geride bıraktığımız yılın ilk yarısına odaklanarak aşağıdaki soruları cevaplıyoruz. Siz de katılmak isterseniz, cevaplarınızı hem bana hem de Eslem'e gönderebilirsiniz. 

İşte benim cevaplarım:

14 Temmuz 2016 Perşembe

İnceleme: Addicted to You


Lily Calloway'in, onu çocukluk arkadaşı Loren Hale hariç dünyadaki tüm insanlardan uzaklaştıran bir sırrı var. Babası The Coca-Cola Company benzeri dev bir şirketin kurucusu olan Lily, bir nemfoman ve onu gün be gün tüketen bu sırrı paylaşabildiği çocukluk arkadaşı Loren Hale ise bir alkolik. Profesyonel yardım alıp iyileşmeyi denemek yerine bağımlılıklarını kucaklıyor ve bu uğurda diğer insanlarla kurulabilecek tüm bağlardan vazgeçiyorlar. Ta ki birlikte olmaya başladıkları o ana kadar.

17 Haziran 2016 Cuma

Tehlikeli İçgüdü Çekilişi! (17-27 Haziran 2016)

Güneşli, masmavi bir göğün altında kıyıya usulca çarpan dalgaların seslerini dinleyerek kitap okuyorsunuz... Okuduğunuz kitaptan keyif alıyorsunuz ve o anda yapmanız gereken başka hiçbir şey yok.

Yazın anlamı bu değil mi?
Siz de kendinizi bu karede görebiliyor musunuz?
Ne, kitap mı eksik? Hiç sorun değil.  = )




Çünkü Türkçe tercümesini üstlendiğim Abbi Glines'ın Too Far serisinden Never Too Far/Tehlikeli İçgüdü'yü aşağıdaki formu dolduran okurlardan biri kazanacak. (Kuralları okumayı unutmayın.)

Herkese bol şans!

30 Ocak 2016 Cumartesi

İnceleme: The Deal

*Düşük dereceli spoiler alarmı.

Off-Campus serisinin ilk kitabında yazar Elle Kennedy, bizi, biri müzik eğitimi alan ve yeteneğiyle burs ödülü almaya çalışan, diğeri ise tarih okuyan ancak tek hayali takımıyla birlikte hokey şampiyonluğuna kavuşmak olan iki hırslı üniversiteli ile tanıştırıyor.



Kitabın başında söze başlayan Hannah, yaşadığı trajik bir olaydan sonraki beş senelik süreçte sadece iki erkeğe karşı bir şeyler hissedebildiğini söylüyor. Birisi onu terk eden eski sevgilisi, birisi ise altı haftadır aynı ortamda bulunduğu halde bir türlü dikkatini çekemediği Justin. Hannah'dan sonra ise söz alma sırası Garrett'a geliyor. Garrett, kızları kolayca etkilemeyi başaran ama hayatında hokeyden başka bir şeye yer açmak istemeyen gri gözlü bir "jock". Üniversite eğitimi bittiğinde profesyonel kariyerine başlayacağından emin ve eğitimi devam ederken tek yapmak istediği de takımıyla birlikte kolej hokeyinde şampiyonluk kupasını kaldırmak. Ancak geçmek zorunda olduğu bir dersten F aldığında bu sıkı sıkıya bağlı olduğu okul takımına veda etmemek için dersi geçen tek kızdan yardım istemek zorunda kalıyor. Karşılığında kıza ne verebileceğini anlaması için ise biraz gözlem yapması yetiyor. İşte böylece iki gencin bir araya gelme süreci başlıyor.

Öncelikle belirtmem gerekir ki kitaptaki birçok şey ortalama Türk okurunu "dışarıda bırakan" cinsten. Örneğin; frat'in ne olduğunu bilmeyen birine sırf anlatmaya çalışmak adına söz gelimi "öğrenci kulübü" dediğinizde kelimenin içi neredeyse tamamen boşalmış oluyor. Üniversite kültürünün içinde koskoca bir kültür söz konusu. Kim olduklarını, neyi nasıl yaptıklarını bilmeden kitaptaki kızların frat partisine gitmeleri, okur için pek bir anlam ifade etmeyecektir. Okur o anda ya bunun ne olduğunu düşünecek ve kafasında canlanması gereken sahneler canlanmayacak ya da üstünde durmadan devam etmeyi seçecek. Velhasıl, birçok okurun birçok kez "muhabbete Fransız kalması" söz konusu olacak. Tıpkı kitabın bir bölümünde Garrett'ın bir sorority sister'la yattığını hava atarcasına belirtmesi ve sonrasında Justin'in Kappa Beta kızlarıyla çıktığını Hannah'nın kulağına çıtlatması gibi. Bunlar konuya hakim olmayanlara detay olarak gözükebilir ancak kitabın kapağında bize göz kırpan "anlaşmanın" zeminini oluşturuyor.

15 Ağustos 2015 Cumartesi

İnceleme: Flaw

Kusursuz görünmek kusursuz olduğun anlamına gelmez.



Zengin, sevgiyle şımartılmış, her istediğini almaya alışkın ve sorumsuz Josh, sahte ismi ve sahte telefon numarasıyla kandırdığı kızları götürebileceği bir yer aradığı için ev ilanını gördüğü Aidan'ın dairesini paylaşmaya başlar. Bir dövmecide çalışan Aidan'ın yüzünde insanların irkilmesine neden olan büyük bir yara izi vardır ve bu nedenle iç mekanda bile güneş gözlüğü takar, kapüşonlusunu mutlaka giyer, geceleri dışarı çıkmayı tercih eder, sonuç olarak toplumdan uzaklaşır ve evinden çıkmayan arkadaşı Becca ile günlerini geçirir. Pembe saçlı, dövmeli, sürekli eşofmanla ve terlikle dolaşan Becca da insanların farklı gözle baktığı, sürüden ayrılan bir kızdır. Ortaya bir de "Miss Perfect" lakaplı Jordyn çıkınca bu dört insanın hayatı allak bullak olur. Jordyn, Aidan'la birlikte olmak ister. Aynı şekilde Josh da Becca'yla. Hisler karşılıklı olsa da aradaki farklılıklar işleri zorlaştıracaktır.

27 Ocak 2014 Pazartesi

İnceleme: Music of the Heart


*Düşük dereceli spoiler alarmı.

Hazır New Adult Romance türü ülkemizde de popülerlik kazanmışken okumaya karar verdiğim Music of the Heart, problemli karakterleri ve klişe hikayesiyle, okuru en fazla bir nebze eğlendirebilecek ve ötesine geçemeyecek bir romandı ne yazık ki.

Dini değerlerle büyütülmüş ve Christian rock türünde müzik grubu olan ağabeylerinin peşinden sahneye çıkıp şansını denemek isteyen Abby, yanlış otobüse bindiğinde kendini Runaway Train isimli rock grubunun vokalisti Jake Slater'ın yatağında bulur. Evet, bir şekilde ilk karşılaşmaları Jake'in yatağında oluyor. Çünkü Jake, onu sonradan başlarına iş açacak groupie'lerinden biriyle karıştırıyor. Sonrasında "bakire kızın" aralarında barınamayacağı, kendini kaybedeceği gibi absürt iddialarda bulunup Abby'yi bir hafta tur otobüslerinde kalmaya ikna ediyor. Sonrası, şamata, seks ve bolca gözyaşı içeren garip bir hikaye.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...