Kasabadaki dedikoduların odak noktasındaki Bo Dickinson'ın işe yaramaz bir babası ve neredeyse sürekli sarhoş gezen bir annesi var. Agnes Atwood'un hayatı ise bambaşka. Hiç kimseyle flört etmemiş, daima saat ondan önce eve dönmüş ve anne babasının koyduğu kuralları hiç çiğnememiş. Tüm kurallar, kısıtlı görme yetisine sahip Agnes'ı korumak için konulmuş. Günler geçiyor ve bu iki farklı genç kızın arasında derin bir bağ kuruluyor. Polis sirenlerinin duyulduğu bir gece yarısı Bo çıkageldiğindeyse Agnes her şeyi bir kenara bırakıp onunla birlikte kasabadan kaçmaya karar veriyor.
New York Times'da çok satanlar listesine giren The DUFF/SAP ve daha sonrasında ek kitabı olarak yazdığı LOL/HEY ile adını geniş kitlelere duyurmayı başaran genç yazar Kody Keplinger'ın yeni kitabı Run, 28 Haziran'da Scholastic Press etiketiyle yayımlandı.
It had been creeping up on me for a while, this feeling of being caged. But you don’t always know something is choking you until it’s already too tight and you can’t breathe real well.
Kasabanın yaka silktiği Dickinsonlardan Bo ve görünüşte sessiz sakin bir hayat süren Agnes'ın arkadaş olmalarını ve sonunda birlikte kaçmalarını anlatan bu yeni roman, LGBTQ konusuna da değiniyor.
Ne düşünüyorsunuz?
Okumak ister misiniz?
Not: Kitabı yukarıda kısaca tanıtırken İngilizce tanıtım yazısında "legally blind" olarak geçen ifadeyi "kısıtlı görme yetisine sahip" şeklinde tercüme ettim çünkü "total blindness" denilen görme yetisinin tamamen kaybından biraz daha farklı bir durum. Araştırmaya başlamak isterseniz, şurada görsellerle desteklenerek anlatılmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder