13 Haziran 2016 Pazartesi

Oyun Günlüğü | The Game Diaries #29: Her Story

*No spoilers! Spoiler içermiyor.

MURDER.

Oyunu açtığımda karşıma çıkan sanal masaüstündeki arama kutucuğunda yazan tek kelime bu. Search butonuna tıkladığımda hemen altında dört kısa klipten oluşan arama sonucu beliriyor. Videolardan birini açıp izlemeye başladığımda ise birleştirmem gereken yapbozun ilk parçası gözlerimin önünde şekilleniyor.



Her Story, kalıpların dışında bir oyun. Sunum basit ama ünik. Aslında tek yapmam gereken 1994'te yaşanan trajik bir olayın ardından kaydedilen sorgu videolarını izlemek ve düşünmek. Bunun için ekranda beliren gizemli bir kadının ağzından çıkmış olabilecek sözcükleri arama kutucuğuna yazmam gerekiyor. Yazdığım kelimeler gerçekten sorgu sırasında dile getirilmişse, ilgili videoları izleyerek daha fazlasını öğrenmem mümkün oluyor. Sorguya çeken dedektifi görmediğim ve duymadığım için de soruları ve soruluş şeklini hayal gücüme bırakıyorum. Bir yapbozu tamamlar gibi tek tek parçaları birleştirerek neler olduğunu, nasıl olduğunu ve tüm bunlara neyin sebep olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. Gerçek bir dedektif gibi.


Bu kadın kim?
Söz konusu olay tam olarak ne zaman, nerede ve nasıl oldu?
Bu noktaya nasıl gelindi?
Suçlu kim?
Ve en önemlisi: Neden?


Her Story, bir murder mystery game ama klasik bir macera oyunu gibi sağa sola serpiştirilmiş delilleri toplayıp bir çıkarım yapmamı beklemiyor. Her şeyden önce emniyetin video arşivini tararken yapacağım tercihlerle delilleri benim yaratmam gerekiyor. Diğer yandan bazen arama kutucuğu bomboş kalıyor; insan ne yazacağını düşünüp duruyor.

Oyunun yoruma gayet müsait bir yapısı olduğundan her oyuncu kendine göre bir çıkarım yapabiliyor. "Gerçeği" ararken ekran başında uzun saatler geçirmek ise işten bile değil.  Artık bir noktada elime kağıt kalem alarak not çıkartmaya başladığım üç saatin sonunda kafamda bir senaryo şekillendi ve herkesin kendi başına deneyimlemesini istediğimden anlatmayacağım fakat örümcek ağı gibi dokunmuş, incelikli, usta işi bir hikayeyle karşı karşıyayız. Ancak noktaları birleştirmeyi başardığımızda oyunun başında bize vaat edilenden çok daha fazlasıyla karşılaşıyoruz.



Silent Hill: Shattered Memories'in de yapımcısı olan Sam Barlow'un bu sıradışı oyununun en önemli ve en etkili unsuru ise live action videolarda izlediğimiz yetenekli oyuncusu Viva Seifert. Zaman zaman çekinerek, gözlerini kaçırarak, huzursuzluğunu yansıtarak konuşurken bazen de dalıp gidiyor ve gerçekten anlatmak istediğini hissediyorum. Onu gitarını çıkarıp kıskanç bir kadınla ilgili şarkısını söylerken de görüyorum, sorgu için hapsedildiği odadan bir an evvel çıkıp gitmek için sabırsızlanırken de. Tek bir mekanda geçen filmlerde kamera önündeki ekibe ne kadar çok iş düştüğünü bilirsiniz, bu oyunda da durum farklı değil. Viva Seifert'ın sahici, ilgiyi hapseden performansı alkışı hak ediyor.

Her Story aldığı övgülere layık, sürüden ayrılan bir yapım ve dikkati sonuna dek hak ediyor. Farklı olanın peşine düşüyorsanız, özellikle macera türünü seviyorsanız, kendinize bir iyilik yapıp oynayın derim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...