2 Kasım 2012 Cuma

İnceleme: Speechless

Dedikoducu kızın hazin sonu.



*Düşük dereceli spoiler alarmı.

Popülerlik abidesi Kristen'ın en yakın arkadaşı Chelsea, tam bir boşboğaz. Çevresindeki insanların hayatını mahvedecek türden tüm kozlara sahip. Dahası, dedikodu yapmadan duramıyor, kendine engel olamıyor. Bir gece, ailesinden habersizce gittiği Kristen'ın partisinde kimsenin umursamadığı iki çocuğu uygunsuz bir şekilde yakalıyor. Tahmin edersiniz ki saniyeler içinde bu olayın tüm detaylarını homofobik ve cani arkadaşlarına yetiştiriyor. Fakat bu sefer dedikodusunun sonucunda yakaladığı eşcinsel çocuklardan biri şiddet görüyor ve komalık oluyor.

Chelsea'yi derinden sarsan bu olay, genç kızı çevresinden koparıyor, o sürekli aşağıladığı ucube kitlesine dahil ediyor. Onun tüm bunlara verdiği cevap ise sessiz kalmak. National Geographic dergisinde gördüğü bir makaleden ilham alarak, bir tür "sessizlik yemini" ediyor ve bir ay boyunca tek bir kelime konuşmuyor.



Bu tarz konulara sahip romanlarda, kötü kız bir anda aydınlanır, insanları ne kadar yanlış değerlendirdiğini görür, ahlar vahlar eşliğinde kendine işkence eder ve sonunda günahlarından arınır. Bu kitapta ise süreç biraz daha farklı işliyor.

"Ucube şovu" olarak adlandırdığı lezbiyen sanat hocası, kitabın sonunda gözünde daha değerli bir hal alsa da, ucubeliğinden arındırılmıyor. Tamam, Chelsea eski günlerinde olsa suratına bile bakmayacağı insanlarla arkadaşlık kurmaya, hatta aralarından birine aşık olmaya kadar vardırıyor işi fakat bu insanlar, onun birebir işkence ettiği kişiler de değiller. Chelsea'ye karşı ilk tutumları da öyle ipek yumuşaklığında değil. Kitabın sonunda, Chelsea günahlarından arındığını düşünmüyor, kimi doğru kimi yanlış seçimler yaptığını kabul ediyor ve her ne kadar Kristen'dan nefret etse de hala bir yanı onun arkadaşlığını özlüyor. Kristen'ı çocukken oynadığı ama büyüyünce hala sevse de oynamaktan vazgeçtiği bebeklerine benzetiyor.

Kitabın en ilgi çekici karakterleri Sam ve Asha. Sam, kışın bile kaykayından vazgeçmeyen, gözlüklü, kendi halinde bir çocuk. Öyle uysal, melek filan de değil ama biraz nerd olduğunu kabul etmek gerek. Sevilesi bir karakter olduğundan, Chelsea'den önce kanınız kaynayabilir. Asha da Sam gibi okulun "popüler olmayan" kesiminden, örgü örmeyi ve sırf ördüklerini kullanabildiği için kış mevsimi sevdiğini söyleyen eğlenceli ve şefkatli bir kız. Chelsea'ye gösterdiği dostluk, kısmen ona acımasından kaynaklansa da zamanla aralarında güzel bir arkadaşlık gelişiyor.

Speechless, okuduğum ilk Hannah Harrington kitabı ve yazarın tarzıyla tanışmamı sağladı. Kolay okunan, insanı yormayan ve genellikle gerçekçi bir tutumu var. Yer yer Chelsea'nin kendine acımasından şikayetçi olsam da kitabı hızlıca ve keyifle okuduğumu söyleyebilirim.


Orijinal Adı: Speechless
Yazarı: Hannah Harrington
Anahtar Kelimeler: Dedikodu, Farklı Olmak, Arkadaşlık.
Puan: 3 buçuk

2 yorum:

  1. Hoş ve aydınlatıcı bir inceleme olmuş. Teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten ilgi çekici bir konusu var. O tüm günahlardan arınıp abartı yapılan derecede olmamasını sevdim. Tamamen iyi ve günahtan arınmaları bana yapmacık geliyor. Ama böyle hem iyi hem kötü olmaları gerçekliğe uygun. Yorumun güzel ve açıklayıcıydı. Güzel bir kitaba benziyor. Teşekkürler Vampirella :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...