Hem İncil'den hem Kur'an'dan karşılık beklemeden yapılan yardımlaşmayla ilgili minik birer alıntıyla açılan kitapta büyükannesinin İskandinav kahveleri satan cafe'sinde yarı zamanlı olarak çalışan Katrina'yla tanışıyoruz. Genç kız, bir sabah çok erken saatlerde kapı önünde gördüğü kimsesiz bir gencin haline üzülerek, içini ısıtacak bir kahve ve ağzını tatlandıracak kahveli çikolata ikram ediyor. Melek olduğu ortaya çıkan bu genç de ona en büyük dileğini gerçekleştirebileceğini söylüyor. İşte böyle başlayan, sıcacık bir roman Coffeehouse Angel.
Hani hep anlatılır ya çok eski devirlerde bazı "kutsal insanlar" kendilerini gizleyerek, yardıma muhtaç insanlara benzer bir kılıkta gelir, insanların arasına karışırlarmış ve onlara yardım edenler de mutlaka ödüllendirilirmiş. İşte kitap bu fikirden yola çıkılarak yaratılmış gibi gözüktü gözüme ve okumak istedim.
İyi okumalar :)
YanıtlaSilYorumunu dört gözle bekliyoruz.
Konusu çoook güzel görünüyor,umarım Türkçe'ye de çevrilir :)
Yorumun için çok teşekkürler. = ) En kısa zamanda okumak istiyorum ve gerçekten böyle kitapların da Türkçe'ye çevrilmesi iyi olur.
YanıtlaSil