9 Aralık 2013 Pazartesi

İnceleme: Asylum

Kabuslarının Rüyalarının okuluna hoş geldin.




Süper zekaların ve ders çalışmaktan zevk alanların yüksek öğrenim gördüğü prestijli bir okulda hazırlık programına katılan Dan, böyle bir yerde öğrenci olacağı günlerin hayalini kurmaktadır. Garip oda arkadaşı Felix, görür görmez hoşlandığı Abby ve Abby'nin gölgesi misali dolanan ama eşcinsel olduğu için rakip olarak görmeyeceği Jordan ile sırayla tanışır ve bariyerleri kırıp sosyalleşmeye çalışır. Şimdi geriye sadece o garip, ürkütücü fotoğrafların sırrını çözmek ve kendisine tekinsiz mesajlar gönderen sapığı haklamak kalmıştır. Çocuk oyuncağı!



Yazarın öğrenim gördüğü üniversiteden (Beloit College) esinlenerek yazdığı Asylum'daki okulun yatakhanesi Brookline, eskiden akıl almaz ve çağ dışı olarak göreceğimiz uygulamalar yapan bir akıl hastanesinin restore edilmiş hali aslında. Sağ solda çeşitli fotoğraflar ve alt katlarda gizli odalar var. Normalde korkarsın ve uzak durursun, değil mi? Evet ama Dan öyle yapsaydı, ortada yazacak bir hikaye de olmazdı.



Insanity is relative. It depends on who has who locked in what cage.


Kitabın konusuna birçok noktada katkıda bulunan şey fotoğraflar. Bölüm aralarına serpiştirilmiş fotoğrafların çoğu o anda işlenen konuyla ilgili oluyor ama bazen bu kural bozuluyor ya da gözlüklü olduğu belirtilen bir adamdan bahsedilirken gördüğün gözlüksüz adam portresi illüzyonu kırabiliyor. Yine de yazarın yaratmaya çalıştığı gotik atmosfer, kitabın en büyük artısı. Çoğu zaman kendini Brookline'ın karanlık büyüsüne kaptırıyorsun. Yoksa karakterlerin masaya yeni bir şey getirdiği söylenemez ki bazen sinir bozucu bile olabiliyorlar.

Birkaç noktada gerçekten ürkütücü bir hâl alabiliyor roman. Gerilimin yavaş yavaş yükseldiği anlar leziz. Fakat yazarın elinde korkutucu bir şeyler yazmak için mükemmel bir ortam olduğundan, insan ister istemez daha fazlasını beklerken buluyor kendini.

Puan: 3

4 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...