Şu anda tüm dünyada book packaging konuşuluyor. Eh, Türkiye'deki kitap severlerin bu olaya Fransız kalmasını istemeyiz, değil mi?
Aslında bu, yeni üretilmiş bir şey değil. Nancy Drew kitaplarını bilir misin? Mesela, o kitapları kimlerin yazdığı tam olarak bilinmez. İstenilen şartlar altında ve belirli konularda senelerce yeni kitaplar yayımlanmaya devam edilmiştir. "Peki, neden şimdi gündemde?" diye sorduğunu duyar gibiyim. Çünkü şu anda söz konusu olan young adult romanları üreten ve yazarlarını kötü şartlar altında çalıştırdığı iddia edilen bir şirket: James Frey'in Full Fathom Five'ı.
Pittacus Lore, ülkemizde de yayımlanan bir kitap serisinin yazarı gibi görünebilir ama aslında James Frey'e ek olarak adını gizli tutmak üzere sözleşme imzalamış bir diğer yazardan (Jobie Hughes) oluşuyor. "Ne yaparsak satar?" düşüncesiyle üretilmiş ve sinemaya yansıyacak kadar popüler olmuş bir üründen bahsediyoruz. İşin daha ilginç kısmı, bu bilgiyi, yani "packaged" kitaplardan oluşan bir seri olduğunu okurlardan saklamaları. (Kitabın künyesinde Full Fathom Five logosu ya da adı geçmiyor.)
Buna ek olarak, James Frey'in şirketinden çıkan birçok genç yetişkin romanı daha var. Bir book packinging şirketi, yapısı gereği, çok satacağını ve sinema gibi diğer sanat türlerine de sıçrayıp gelir getireceğini düşündüğü fikirleri, tanınmamış yazarlara yazdırır. Bu kitapları yazan kişilerden daha çok kazanan da her zaman şirkettir. (Copyright, yani tüm haklar, tamamen şirkete aittir.) FFF'in, kitap yazan, hatta kendi özgün fikrini şirkete sunan isimsiz yazarlara, sadece birkaç yüz dolar ödediğinden bahsediyorlar. (*Güncelleme: NYMag.com'da yayınlanan korkunç sözleşmenin kopyası.) Bu nedenle, birçok kitap sever bir "YA fabrikası" olarak gördükleri bu şirketi, yazarların sırtından haksız kazanç sağladığı için boykot ediyor. Söylentilere bakılırsa şirket, düşük maliyetli üretim yapan bir fabrikadan ibaret.
Buna ek olarak, James Frey'in şirketinden çıkan birçok genç yetişkin romanı daha var. Bir book packinging şirketi, yapısı gereği, çok satacağını ve sinema gibi diğer sanat türlerine de sıçrayıp gelir getireceğini düşündüğü fikirleri, tanınmamış yazarlara yazdırır. Bu kitapları yazan kişilerden daha çok kazanan da her zaman şirkettir. (Copyright, yani tüm haklar, tamamen şirkete aittir.) FFF'in, kitap yazan, hatta kendi özgün fikrini şirkete sunan isimsiz yazarlara, sadece birkaç yüz dolar ödediğinden bahsediyorlar. (*Güncelleme: NYMag.com'da yayınlanan korkunç sözleşmenin kopyası.) Bu nedenle, birçok kitap sever bir "YA fabrikası" olarak gördükleri bu şirketi, yazarların sırtından haksız kazanç sağladığı için boykot ediyor. Söylentilere bakılırsa şirket, düşük maliyetli üretim yapan bir fabrikadan ibaret.
Diğer yandan, bazı kaynaklarda tüm book packaging şirketlerinin, Full Fathom Five gibi işlemediğinin belirtildiğini de okudum. Olaya tek yönlü bakmamalıyız, değil mi? Bu şirketlerde çalışanlardan birinin yazdığı makalede "yaratıcı yazarlık" adına birçok şey öğrendiğini belirttiğini gördüm. Genellikle piyasanın ihtiyaçlarına göre beyin fırtınası yapıldıktan ve bir fikir üretildikten sonra kitabın plot/olay akışı halinde şirket yetkilileri tarafından yazara sunulduğu ve adı bilinmeyen bir yazarın da "boşlukları doldurarak" kitabı yazdığı söyleniyor. Yaratıcı yazarlık açısından gerçekten insanlara bir şeyler öğretmesi mümkün müdür? Bir düşünelim. Bu şekilde yazılan kitaplar arasında artık herkesin aşina olduğu The Vampire Diaries/Vampir Günlükleri serisinin yanı sıra Pretty Little Liars ve Gossip Girls serisinin de bulunduğunu belirteyim. Bu kitapların "packaged" olduklarını şirketleri saklamıyor.
Delirium serisinin yazarı Lauren Oliver'ın da bu tip bir şirketi olduğunu (Paper Lantern) ve Venom/Karanlık Sular yazarı Fiona Paul'ün de book packaging yazarlarından biri olduğunu araştırmalarımda öğrendim. Yani, bunu Nancy Drew örneğinde olduğu gibi bir "business model" olarak gören yazarlar arasındalar.
Delirium serisinin yazarı Lauren Oliver'ın da bu tip bir şirketi olduğunu (Paper Lantern) ve Venom/Karanlık Sular yazarı Fiona Paul'ün de book packaging yazarlarından biri olduğunu araştırmalarımda öğrendim. Yani, bunu Nancy Drew örneğinde olduğu gibi bir "business model" olarak gören yazarlar arasındalar.
Peki yazarlar neden kendi fikirlerini diledikleri gibi yazıp yayınevlerine sunmak yerine bu yola başvuruyorlar? Çünkü yazarların, özellikle edebiyat öğrencilerinin, ülkemizden çok, çok daha iyi durumda olsalar da ABD'de seslerini duyurmaları zor oluyor. Uygun bir menajer bulup kendilerini temsil ettirmeleri durumunda bile kitaplarının yayımlanması için çok sabırlı olmaları gerekiyor ve sonra kimsenin kitaplarını almaması riski de doğuyor. Avrupa'da işler farklı mı? Harry Potter serisinin bile birçok yayınevinden ret mektubu aldığını biliyoruz. Durum böyleyken, yazmak isteyen insanlar elbette ki bu şirketlere başvuracaktır. Yine de okur olarak, okuduğum ve sevdiğim bir kitabın tamamıyla yazara ait orijinal bir fikir üzerinde, yine yazarın kendi emeğiyle yazılmış olmasını isterim. Sırf kazanç sağlayacak diye çeşitli işlemlerden geçerek piyasaya sürülmüş bir fabrikasyon, tasarlanmış bir "ürün", ne kadar hasılat elde ederse etsin, o ruha sahip olacak mı? Kitaplarda aradığımız da bu değil mi? Şimdi biri bana tutup Twilight/Alacakaranlık romanlarının, Stephenie Meyer'ın hayal gücünün ürünü olmadığını, piyasayı yakından takip eden bir grup insanın bir toplantı odasında "Evet, evet, bu kesin tutacak!" diyerek puzzle misali oluşturduklarını söylese, bu konuda hiç iyi şeyler hissetmeyeceğimi biliyorum.
Peki, sen ne düşünüyorsun? Görüşün ne olursa olsun, paylaşmaktan çekinme. = )
*Update: Hangi kitapların "packaged" olduğunu merak ediyorsanız, bu işi açık seçik yapan şirketlerin sitelerine göz atabilirsiniz:
Peki, sen ne düşünüyorsun? Görüşün ne olursa olsun, paylaşmaktan çekinme. = )
*Update: Hangi kitapların "packaged" olduğunu merak ediyorsanız, bu işi açık seçik yapan şirketlerin sitelerine göz atabilirsiniz:
- Alloy Ent.: http://alloyentertainment.com/books/
- Paper Lantern (Lauren Oliver'ın şirketi): http://www.paperlanternlit.com/bookshop/
Gerçekten çok ilginç :O Hazır kalıp verilip o boşlukları doldurmak ne kadar emek? O zaman o yazarların kalemlerine sağlam dememek gerekir .s Kafam çorba oldu çok ilginçler gizli bir örgüt gibi :D
YanıtlaSilHayır ya. Şu an çok büyük bir hayal kırıklığına uğradım.
YanıtlaSilBunu okuduktan sonra severek okuduğum kitapların '' Ya bu yolla oluştuysa '' diye düşünmeden edemiyorum. Gerçekten üzücü. Sırf satması için yazarları bir makine gibi kullanılması hiç hoş değil. Ayrıca biz okurları da salak yerine koyup, önümüze gerçek olmayan eserler atıyorlar.
YanıtlaSilTürkiye'de kesin olmasa da dedikodu olarak belli yazarların başka yazarlara yazdırdığını duydum.
Aydınlatma için teşekkürler Vampirella.
Revolution 19/Devrim 19 ve Fallen/Düşüş serisi de "packaged" kitaplardanmış. İnsan araştırdıkça neler öğreniyor! Daha fazla bilgi için book packaging yapan şirketlerden birinin internet sitesindeki kitaplara göz atabilirsin: http://alloyentertainment.com/books/
SilResmen kandırmaca, artık araştırmacı okur olmak gerekiyor bunların yüzünden :(
YanıtlaSilEvet, çoğu okur bu durumdan habersiz. Açıkçası olay patlayana dek ben de Nancy Drew'dan ve birkaç diğer kitaptan haberdardım.
SilAy çok korkunç ya. Edebiyatı asla ama asla business olarak görmemek gerekiyor. Bir eser yazarsın, ondan para kazanırsın tamam da para kazanmak için eser yazmazsın, hem de bunun şirketini kurmak! Dehşet!
SilThe Vampire Diaries hakkında böyle bir şey okumuştum. Aslında olay şöyleymiş galiba, yazar ilk kitapları kendi yazmış ancak dizi olaylarından sonra senaristler kitaplara yön vermek ve satılmasını sağlamak amacıyla L.J. Smith'in ismi altında kitaplar basmaya devam etmişler(para yazara gitmeyecek sonuçta). Smith, hangi kitapların kendisine ait olduğunu söylemişti sonradan ama hala Vampir Günlükleri ile ilgili bir şey yazması yasak diye biliyorum. Ve sanırsam kendisi de bu durumdan memnun değil. Gerçekten ilginç ve bana kalırsa çok kötü bir olay. Bu edebiyat değil. Okuduğum şeyin bir senin de dediğin gibi, "tasarlanmış bir ürün" olmasını istemem.
YanıtlaSilYorum için teşekkürler.
SilL.J. Smith imzalı The Vampire Diaries/Vampir Günlükleri ve The Secret Circle/Gizli Çember de "packaged" kitaplardan. L.J. Smith bizzat bu kitapları yazsın diye bir book packaging şirketi tarafından işe alınmış fakat daha sonra kovulmuş. İnternette bu olayın The Vampire Diaries/Vampir Günlükleri'nin 3. kitabına denk geldiği yazıyor. Yani, iki seri de L.J. Smith'in hak sahibi olduğu seriler değilmiş.
Büyük bir hayal kırıklığı? Cidden sevdiğim kitapların/serilerin bu şekilde oluştuğunu düşünmek çok üzücü. Hayran kaldığım kitapların, altına çizdiğim sözlerin aslında yazdığını düşündüğümüz kişi tarafından yazılmadığını düşünmek bile kötü.
YanıtlaSilYorumun için teşekkürler.
SilBen de 5 üzerinden 3 buçuk puan verdiğim, yani beğendiğim Venom/Karanlık Sular'ın "packaged" olduğunu öğrendiğime şaşırdım. Hayır, tutmadı da kitap. Demek ki piyasanın nabzını pek iyi tutamamışlar. = )
O kitabı okumaktan vazgeçtim. Böyle bir kitabı okuyamam, ay ama yani resmen tiksindim bunu yapanlardan.
SilSmith'le ilgili açıklamayı duymuştum ama başka yazar duymamıştım. Pretty'ye çok şaşırdım ki aslında neden şaşırdım bilmiyorum. Sevdiğim bir yazar çıkmaz sanırım yıkılırım.
YanıtlaSilKonuyla ilgilendikçe yeni kitaplar keşfediyorum. Mesela, The Luxe/Lüks serisi de bunların arasındaymış. Şimdi herkes YA konuşuyor ama adult historical romance ve crime fiction türündeki kitapları da araştırmak lazım. = )
Silİlk defa duyuyorum böyle bir şeyi ve şok oldum! V.C Andrews için de böyle söylentiler vardı ama ben açıkçası yazarı pek okumadığım için araştırma gereği görmemiştim. Vampire Diaries'e ise çok şaşırdım. Çok aydınlatıcı bir yazı olmuş, çok teşekkürler :D
YanıtlaSilÜzücü.
YanıtlaSil