İnceleme: Beden Hırsızı

1949 doğumlu Amerikan yazar Marilyn Kaye tarafından yaratılan Seçilmiş/Gifted serisinin ilk kitabı Out of Sight, Out of Mind/Beden Hırsızı eğlenceli bir okuma deneyimi sunuyor.

Ben bir hayalet değilim.

Kitabın henüz başındayken, Tracey Devon isimli 'şekil değiştirici' kızın günlüğüne karaladığı çok özel sırlarla yüzleşiyoruz. Her ne kadar birçoğumuzun yetenek ya da süper güç olarak algılayabileceği bir özelliği olsa da, Tracey'nin bunu bir 'lanet' olarak algıladığını kurduğu negatif ve oldukça pessimist cümlelerden anlayabiliyoruz.

İlk bölüme geldiğimizde ise, bambaşka biriyle, Tracey Devon'ın taban tabana zıttı olan, Meadowbrook Ortaokulu'nun 324 öğrencisi arasındaki en popüler kızla tanışıyoruz: Amanda Beeson. Yazarın bizi, bu iki uç noktadaki karakterle kitabın başında tanıştırması başarılı bir taktik. Sonuçta, bu iki kızın hayatları bir yerde öylesine kesişiyor ki birbirlerine görünmez bağlarla bağlanmış kadar bağımlı hale geliyorlar. İlk başlarda, antipatik özellikleriyle hiç de sevimli olmayan 'kraliçe arı' Amanda'ya bir saatten sonra acımaya bile başlayabiliyoruz. Hep 'acımasız kız' rolünü oynasa da Amanda'nın da sakladığı bir gücü var ve o da aslında "gifted" evrenine tam manasıyla uyan bir karakter.

Kitap, zaman zaman doğası gereği orta okullu çocukların biz büyüklere (!) tuhaf gelen davranışlarına odağını çevirse de, psikolojik derinlikten de yoksun sayılmaz. Örneğin Amanda'nın duygusal şiddetinin nedenlerine ve Tracey'nin görünmez kız olmayı görünür olmaya tercih etmesinin arkasında yatan sebeplere dair düşündürüyor.

Bu serinin açılış kitabının tek eksik tarafı, dramatik yapısının beklenen climax'e tırmanırken yarattığı yoğunluk ile bağdaşmaması. Bizi sonlara doğru heyecanlandıran roman, sonuna vardığımızda o heyecanla beklediğimiz etkiyi yaratmaktan çok uzak. Tüm o "karanlık işler" aslında o kadar da karanlık değil, ya da bu dünyanın evlatları olarak o kadar karanlık şey gördük ki bizi o kadar da etkilemiyor. Hele hele, bir paranormal romanda!

Puan: 3