25 Haziran 2012 Pazartesi

İnceleme: İblis Hançeri

Bu kez "acemi iblis" Sophie Mercer'in başı daha büyük bir dertte.




"Mr. Darcy" kılıklı Konsey Başkanı babasıyla tanışmak ve hiç de hoşlanmadığı iblisliğin aslında tam olarak ne olduğunu öğrenmek üzere İngiltere'ye davet edilen Sophie, yanına pembe renk düşkünü vampir arkadaşı Jenna'yı da almayı ihmal etmiyor. Fakat işler pek de planlandığı gibi gitmiyor ve İngiltere'de tüm Prodigium'larin korkulu rüyası olan Göz ile karşılaşıyor. Göz'ün en büyük kozu ise Sophie'nin, Hecate Hall'da aşık olduğu tatlı sert büyücü Archer Cross.



Eğer ilk kitabın geçtiği Hecate Hall isimli okulun gotik mimarisi sizi etkilediyse, bu kitabın büyük bir bölümünün geçtiği Thorne Malikanesi'ne tutulacaksınız demektir. Hecate Hall'dan çok daha büyük, çok daha gotik ve gizemli bir yer alan Thorne, aslında eski bir manastır. Dolayısıyla sayısız odası, penceresi ve mumlarla aydınlanan koridorları var.

İşte bu kitapta, Archer Cross'un büyü dünyasına ihaneti kanıtladığına göre, Göz ilk defa büyü gücüne sahip diye düşünüyoruz. Fakat olaylar geliştikçe, ellerindeki büyü gücünün sadece Archer ile sınırlı olmadığını keşfediyoruz.

Sophie her ne kadar babasına ve Prodigium ırkına kötülük etmek istemese de artık apaçık düşman tarafında yer alan Archer'a karşı olan hislerini dizginleyemiyor. Neticede Sophie'nin başı birçok kez derde giriyor.

Romanda aksiyon neredeyse hiç dinmiyor. Sophie'yi hedefleyen saldırılara şahit oluyoruz. Gizli geçitler, ölümcül büyüler, dirilen zombiler, patlayan bir bomba ve finalde daha büyük bir karmaşa! Çoğu kez, Sophie'nin çevresindeki insanlar bu saldırlardan sorumlu olarak Göz'ü ve dolayısıyla Archer'ı gösteriyorlar fakat Sophie inanmak istemiyor. Bu kitapta, Archer'a ne kadar vurgun olduğu açıkça ortaya konuluyor.

İkinci kitabın en önemli karakterlerinden biri Sophie'nin babası. Gizemli, otoriter ve eski usul bir beyefendi havası çiziyor. Sophie babasına son derece kırgın olsa da makamına karşı saygı duyuyor ve içten içe korku besliyor.

Kitabın sonu tam bir "cliffhanger". Üçüncü kitabı okumaya başlamadan, ikinci kitabın sonunda tam olarak neler olduğunu kestirmek güç. Kitabın en önemli karakterlerinden bazılarının hayatı tehlikede ve biz sadece tahmin yürütebiliyoruz. Biraz bayat bir numara olsa da belli ki yazar kitabın hayranlarını merakta bırakacak, üzerinde spekülasyon yapılacak bir durum sunmak istemiş. Her şey bir yana, elimizdeki kitap biterken biz hala Sophie'nin iblis olarak kalmak isteyip istemediğini bilmiyoruz.

Puan: 4

1 yorum:

  1. bunlarda Rafların Arasından bloğundaki YA incelemelerim. aslında ben bu tarzı tek tük okuyordum lakin sizin blog sayesinde ciddi merak saldım bende :)

    http://raflarinarasindan.blogspot.com/2012/02/suclu-zevkleranita-blake-laurell-k.html
    http://raflarinarasindan.blogspot.com/2011/10/gece-evi-serisi-pc-cast-cast.html
    http://raflarinarasindan.blogspot.com/2011/11/vampir-akademisi-serisi-richelle-mead.html

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...