Alex Flinn'in modern masalı Beastly'yi ne kadar sevdiğimi bilirsiniz. Bewitching, Kendra'nın, yani Beastly'de Kyle'a büyü yapan cadının muhteşem maceralarını aktarıyor.
Kitapta ilk otuz sayfayı geride bıraktım ve şu anda 1666 yılında Hansel ve Gretel'i fırına atıp, pişirmek isteyen zalim cadının "zencefilli kurabiye" evinden kaçmaya çalışan Kendra ile küçük kardeşi Charlie'nin son durumlarını okuyorum.
Kendra, büyü gücünü keşfedip, neredeyse tüm kasabayı yok eden vedaban Charlie'yi kurtarmayı başarıyor. Fakat kasabadan kaçmak zorunda kalıyorlar ve çok acıktıkları bir anda... Gerisi malum.
Görüyorsun ya ben ölümsüzüm.
Bu "çocuklardan kurabiye yapıp, evinin duvarına ekleyen" deli cadı, Kendra'nın büyülü güçlerini keşfedince, özlem duyduğu "kızına" kavuştuğunu düşünüyor. Tabii ki o da tüm ailesini salgın bir hastalıkta kaybetmiş, sevdiklerinden bazıları yaşlanıp, ömürlerini tamamlamış ve tek başına kalmış. Neticede, zamanla aklını yitirmiş. Bu fırsatı değerlendirmek isteyen Kendra, önce kadim büyüleri öğrenecek daha sonra da bu korkunç evden kaçacak.
Kitapta, Alex Flinn'in kullandığı dil harika. An itibarıyla, kitabın en önemli teması "yalnızlık" ki zencefilli kurabiye evde ve vebadan kırılan kasabasında Kendra bu duyguyu fazlasıyla yaşıyor.
Henry VIII, benim yardımımı isteseydi, erkek evladı olurdu.
Romanda, zaman zaman dönemin yerel İngiliz aksanlarının da tadına bakabiliyoruz. Her ne kadar masal anlatsa da okurken inanasımız geliyor. Kitabın, ilerleyen sayfalarında "modern dünyaya geçiş" olacağını da tanıtım yazısından dolayı biliyoruz. Bakalım neler olacak!
*Kitabın fragmanını izlemek istersen, tıkla.
İyi Okumalar...
YanıtlaSil