*Düşük dereceli spoiler alarmı.
1844 Philadelphia'sında elit bir ailenin genç kızı doğum günü partisi düzenliyor. Herkesin uzun süre konuşacağı bu parti süresince, genç kız ve en yakın arkadaşı her şeyin mükemmel olmasını istiyorlar. Fakat hiçbir şey bekledikleri gibi olmuyor, hatta bu parti bir felaketi de beraberinde getiriyor.
Cadı, Weather Witch evreninde sosyal sınıfın en alt tabakasında yer alan ve güçlerini topluma hizmet etmek amacıyla kullanmak zorunda bırakılan talihsiz insanların ortak adı. Aniden cadılıkla suçlanan ve cadıların yerleştirildiği Holgate'e götürülen Jordan'ın sadece kendi hayatı değil, ailesinin de hayatı mahvoluyor. En yakın arkadaşı sıfatıyla ortalıkta dolanan Catrina Hollindale bile arkasından "kanı bozuk" demeye başlıyor. Jordan'ın tek derdi ise masum olduğunu kanıtlamak. Tabii bir de bu talihsiz olayın ardından kendini içkiye vuran ve sürekli "Hayır, ona aşık değilim!" diyen Rowen Burchette var.
Roman, hem Jordan'ın ve çevresindeki insanların başından geçenleri aktarıyor hem de cadıları yetiştiren Holgate'deki "Maker" Bran'in. Entrikalarla örülü kitap, her ne kadar fantastik temalarla çevrilmiş olsa da bilindik historical romance tadında bir anlatımı var. Bu nedenle, kitaptan derinlikli, esaslı karakterler beklemeden, hızla gelişen olayları adeta sıradan bir televizyon dizisi izler gibi takip ettim ve neticede sıkıldım.
Kitabın en büyük suçu, belki de çok fazla karakteri okura azar azar tanıtmaya çalışması. Sürekli yön değiştiren odak noktası okurken yoruyor. Ayrıca, bu şekilde hiçbir karaktere bağlanmak da mümkün olmuyor. Söz gelimi, okurken "Ve kendini camdan aşağı attı," dese bile "Pekala," der geçerdim.
Diğer yandan, romanda ilgi çekici olaylar da vardı. Örneğin; bir Reanimator'ın büyüyle dirilttiği ölü leydi gibi. Fakat bu da üzerinde durulmadan geçilen bir diğer konu olarak bu karman çorman kolaja katılmış oldu ve unutturuldu.
Şöyle bir baktığımda, okunmadığı takdirde bir şey kaybedilmeyecek bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Puan: 2
Puan: 2
Tüh. :(
YanıtlaSil