Okurlar geride bıraktığımız yıl yazdığım Kitap Fiyatlarının Akıl Almaz Yükselişi isimli yazıma yoğun ilgi göstermişti. Söz konusu yazıda ülke gençliğine pazarlanan kitapların etiket fiyatlarının günbegün arttığına kısaca değinmiştim. Bu rekorlara imza atan yükseliş, beraberinde yüksek yayıncılık standartlarını da getirmiyordu üstelik. O günlerde çoğumuzu hayrete düşüren "35 liralık genç yetişkin romanları" gündemimizdeydi. O günden bugüne değişen bir şey oldu mu, dilerseniz birlikte göz atalım.
Sosyal medyada zaman zaman birçok okurun ve bloggerın yayıncıları boykot ettiklerine şahit oluyoruz. Bildiğiniz gibi ben de haklı olanın yanında yer almayı seviyorum. Elbette ki boykotun en büyük sebebi söz konusu yayınevlerinin kulaklarını onları var eden ve besleyip güçlendiren okur kitlesine tamamen kapamış olması. Bu durumda okuyan genç insanın kafasına ne düşündüğünün zerre kadar önemsenmediği gibi sadece bir yayınevinin değil, sektörün geleceği için de tehlikeli bir fikrin tohumları atılmış oluyor. Üstüne basa basa belirtmek gerekiyor ki okurların yakındıkları konu ne olursa olsun, yayınevleri sosyal medyada hamlelerine azami dikkat göstermek zorundalar. Yapılan bazı hatalar, birkaç kampanya haberiyle veyahut fuar indirimiyle telafi edilemez. Tanrı esirgesin, okurların sadakatini yitirdikten sonra sen istediğin kadar kampanya yap.
Bunu aradan çıkardıktan sonra, gelin raflardan rastgele seçtiğim birkaç genç yetişkin kitabının etiket fiyatına bakalım:
- Sahte Krallık, Leigh Bardugo: 34 lira (ince kapak?)
- Kalpsiz, Marissa Meyer: 29 lira (ince kapak)
- Kazananın Suçu, Marie Rutkoski: 39,90 lira (ciltli)
- Az Biraz Mutlu, Adam Silvera: 29,90 lira (ince kapak)
- Çünkü Biz Karıncayız, Shaun David Hutchinson: 28 lira (ciltli)
Her ne kadar psikolojik fiyatlandırma yapılsa da artık bu fiyatların okur üstündeki etkisini hafifletmek mümkün mü? 40 lira. Kırk. Aranızda bu fiyatları doğal karşılayan var mı?
Tek bir kişi bile? Pekala.
Şöyle ki bizde (mesela ABD'de olduğu gibi) belirli bir fiyatlandırma sistemi yok. Bu nedenle bir kitap ne kadar popülerse, okurun cüzdanı için o kadar kötü bir haber. Üstelik sosyal medyada peşinden milyonları sürükleyen o yazarın o kitabını Türkçe baskısıyla karşımıza getirebilecek sadece bir ya da en iyi ihtimalle iki yayınevi var ve onlar da bunun karşılığında... atla deveyi istemekte bir sakınca görmüyorlar.
Unutmamak gerekir ki haklı olarak yakındığımız etiket fiyatlarındaki yükselen grafiğin doğurduğu sonuçlardan belki de en vahimi, korsan kitabın artık günlük hayatın bir parçası haline gelmesi. Sokaklarda satılan bandrolsüz kopyaları geçin, internetten hiçbir ücret ödemeksizin indirilen kitap dosyaları olmasa belki de bugün birçok okur, "okur" sıfatından feragat edecek çünkü gelişmiş ülkelerin aksine bu topraklarda bir lüks haline gelen kitap okuma alışkanlığından vazgeçme noktasına sürükleniyorlar. Her şeye rağmen kitap almaya bir şekilde devam edebilenler, kitap almadan önce daha fazla düşünmeye, daha çok tereddüt etmeye ve sonuçta daha az okumaya başladılar.
Tepki gösteriyoruz. Çünkü okumamanın etkisini bir lanet gibi üstümüzde hissetmek istemiyoruz.
Böyle giderse, yukarıda saydıklarımın sektördeki etkisi de her geçen gün daha fazla hissedilecek. Neticede bu, kendi kuyruğunu yutan yılan gibi görünen bir döngü. Kartlar bir kez daha karılmadığı sürece de bu çemberin kırılması güç.
Unutmamak gerekir ki haklı olarak yakındığımız etiket fiyatlarındaki yükselen grafiğin doğurduğu sonuçlardan belki de en vahimi, korsan kitabın artık günlük hayatın bir parçası haline gelmesi. Sokaklarda satılan bandrolsüz kopyaları geçin, internetten hiçbir ücret ödemeksizin indirilen kitap dosyaları olmasa belki de bugün birçok okur, "okur" sıfatından feragat edecek çünkü gelişmiş ülkelerin aksine bu topraklarda bir lüks haline gelen kitap okuma alışkanlığından vazgeçme noktasına sürükleniyorlar. Her şeye rağmen kitap almaya bir şekilde devam edebilenler, kitap almadan önce daha fazla düşünmeye, daha çok tereddüt etmeye ve sonuçta daha az okumaya başladılar.
Tepki gösteriyoruz. Çünkü okumamanın etkisini bir lanet gibi üstümüzde hissetmek istemiyoruz.
Böyle giderse, yukarıda saydıklarımın sektördeki etkisi de her geçen gün daha fazla hissedilecek. Neticede bu, kendi kuyruğunu yutan yılan gibi görünen bir döngü. Kartlar bir kez daha karılmadığı sürece de bu çemberin kırılması güç.
Çok önemli bir konuya değinmişsin. Güzel bir yazı kalemine sağlık.
YanıtlaSilCidden yayın evlerinin bu huyundan bıktım. 5 sene önce 450 sayfalık kitaba 20 tl veren ben şimdi 380 sayfalık kitaba 35 tl veriyorum. Hepsi Pegasus'un başının altından çıktı. Onlar kitaplarında fiyatları arttırınca başka yayın evleri de "Ben salak değilim ya" diyerek onun yoluna gittiler.
YanıtlaSilBir de çıkardıkları türleri bir kenara bırakıp telif hakkı sorunu yaşamadığı klasiklere ve Wattpad kitaplara dadanmaları iyice çileden çıkarıyor eski okuyucuları. Sırf bestseller satan yayın evlerinin geldikleri duruma bak, çok yazık.
Duygularıma tercüman olan bir yazı olmuş, ellerine sağlık.