20 Ocak 2013 Pazar

İnceleme: Dash & Lily's Book of Dares

Noel ruhuna aldırmayan Dash ile Noel ile ilgili her şeye bayılan Lily'nin ortak bir noktası var: kitaplar. Ve kitaplar onları bir araya getirir.






Dash, kitabevinden çok daha fazlası olduğunu düşündüğü dükkanda (the Strand) dolaşıp, Salinger kitaplarına bakarken kırmızı bir defter ilgisi çeker. Lily'nin bıraktığı notta bazı ipuçları toplaması gerektiği yazılıdır, böylece ortaya bir cümle çıkacaktır. Bu cümlenin sonunda eğer bu gizemli oyuna devam etmek istiyorsa, kitabevinde çalışan belirli birine defteri teslim etmesi gerekmektedir. Dash, kısa sürede oyunun ilk bölümünü tamamlar ve ismini belirtmeden bir takım "görevler" yazarak defteri teslim eder. Böylece iki genç birbirlerini tanıma yolunda ilk adımı da atmış olurlar.



But I had a feeling I wasn't supposed to find her that way. She was not a needle. This was not a haystack. We were people, and people had ways of finding each other.




Eşcinsel ağabeyinin teşvikiyle yazdığı defterin kendisini "ideal erkek arkadaşa" yönlendireceğinden şüpheli olan Lily, yıl dönümü kutlaması için Fiji'ye giden ebeveynlerinin "yerleşme" planından haberdar olur ve Noel'i protesto edercesine tek başına geçirmeye karar verir. Çok sevdiği Manhattan'dan taşınması gerektiğini öğrenen genç kız mutsuz günler yaşamaktadır. Hiç arkadaşı olmadığı için de bu kırmızı deftere sıkı sıkıya tutunur ve henüz yüz yüze tanışmadığı Dash'in verdiği garip ve eğlenceli görevleri yerine getirmeye başlar.

I've always resented Hermione, because I wanted to be her so badly and she never seemed to appreciate as much as I thought she should that she got to be her. She got to live at Hogwarts and be friends with Harry and kiss Ron, which was supposed to happen to me.


David Levithan ve Rachel Cohn'ın ortaklaşa yazdıkları üçüncü kitap Dash & Lily's Book of Dares, kültürümüzde olmasa da kitaplar, sinema ve medya sayesinde aşina olduğumuz Noel ruhunu, birçok açıdan ele alarak yansıtıyor. Dash'in hiç istemediği halde zorla Noel Baba'nın kucağına oturup, kıyafetinin içinden kırmızı defteri alması gibi komik anlar yaşandığına tanık oluyoruz. Çünkü defterin ne zaman nereye bırakılmış olacağını sadece karşı taraf biliyor ve ipuçlarını takip ederek deftere ulaşmak gerekiyor. Aynı şekilde Lily'nin tek başına tuhaf bir bara gitmesine de şahit oluyoruz. Yani, iki karakter de daha önce denemedikleri şeyleri deniyorlar ve çoğu zaman da gülünç anlar yaşıyorlar.

I dreamt about Snarl. In my dream, Snarl's face was Eminem's, and he was singing 'My Names is...' over and over while holding up the red notebook to reveal a new page displaying different names.


Diğerlerinden farklı duran bu iki genç insanın ne zaman birbirlerini yüz yüze göreceklerini merak ederek okuduğumu söylemeliyim. Her ne kadar bazı romantik komedi klişeleri ve tüm o saçmalıklara yer verse de eğlenceli bir kitap olmadığını iddia edemem. Aklıma şu eski Tom Hanks & Meg Ryan filmi "You've Got Mail" geldi. Teknoloji kat be kat ilerlemiş olsa da burada daha "geleneksel" bir yol izlendiği ortada. Bir deftere yazılan karşılıklı mektuplar ve ipuçları, bir yandan karakterleri birbirlerine yaklaştırırken, bir yandan da meraklısına Manhattan turu yaşatıyor.

The important people in our lives leave imprints. They may stay or go in the physical realm, but they are always there in your heart, because they helped form your heart. There's no getting over that.
Puan: 3

1 yorum:

  1. ahh harika bir kitap! Kesinlikle en yakın zamanda okumam lazım!!!! Teşekkürler!

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...