23 Şubat 2016 Salı

Alışveriş Notları: Bir Fitzgerald, Bir Christie

Yeni bir alışveriş notları yazısı!

İşte aldığım kitaplar:

  • The Great Gatsby/Muhteşem Gatsby (by F. Scott Fitzgerald)
  • And Then There Were None/On Küçük Zenci (by Agatha Christie)

Fitzgerald'ın kitabını çocukluğumda okuduğumu hatırlıyorum ama sanırım tam metin değildi ve neredeyse hiçbir kısmını hatırlamıyorum. Geçenlerde bir alışveriş merkezinde girdiğim bir kitabevinde Wordsworth Classics baskısıyla ve flapper'lı kapağıyla görünce aldım.



Diğer kitap ise okumaktan büyük keyif aldığım Agatha Christie'nin başyapıtlarından biri. İsmiyle bile ilgi çeken bu kitabı okuduktan ve hayran kaldıktan sonra 2015 yapımı üç bölümlük TV uyarlamasını da izledim. Elbette uyarlamalar senaristlerin, yönetmenlerin ve oyuncuların yorumları olduğundan bu dizi uyarlamasında karakterlerin hem geçmişleri hem olay akışı içerisindeki davranışlarıyla ilgili bir takım farklılıklar vardı. Öte yandan sinematografisi beni memnun etti ve keyifli dakikalar geçirdim. Kısaca, muhakkak kitabını okuduktan sonra göz atmanızı tavsiye ederim.


Şimdi kitabın bayıldığım isminden bahsetmek istiyorum. (Siz de bazı kitap isimlerine takılıp kalmıyor musunuz?) Aslında girdiğim kitabevinde İngilizce metni olmadığı için "On Küçük Zenci" ismiyle yetinmek zorunda kaldım.

Kitabın Türkçe isminin hatalı çeviri olduğunu iddia etmiyorum. Çünkü siyahileri rahatsız eder düşüncesiyle "Ten Little Niggers" olan kitabın orijinal ismi daha sonra "Ten Little Indians" olarak sözüm ona düzeltilmiş. Bunun da gayet ırkçı olduğu anlaşıldığındaysa "And Then There Were None" yapılmış. İşte benim bayıldığım "And Then There Were None" ismi, kitapta geçen ve büyük önem taşıyan bir şiirin son dizesinde yer alıyor. Bahsettiğim endişeyle bu şiirin de ismi olan "Ten Little Niggers" en sonunda "Ten Little Soldiers" olmuş ve olayların geçtiği "Nigger Island" da olmuş size "Soldier Island". Evet, hassas davranmaya çalışmışlar. Gerçi kitaptaki karakterlerden biri (Emily Brent) tüm ırkların kardeş olduğunu açıkça (ve karşısındaki karakteri paylarcasına) dile getiriyor.


Şimdi gelelim Türkçe baskının sorunlarına!

Ah, keşke bunları yazmak zorunda kalmasaydım. Fakat okurlarımı uyarmayı bir vazife olarak görüyorum.

İşte Goodreads'te de yazdığım hatalar:



Bir uyarı: Dil bilenlerin mutlaka orijinal metni okumasını tavsiye ederim çünkü ben elimdeki yirmi ikinci baskısıyla Altın Kitaplar'dan çıkan Türkçe metinde dikkat dağıtacak irili ufaklı hatalar buldum. Yer yer harf hataları ("aşçı" yerine "ahçı" gibi) olmakla birlikte bazen soru cümlesi gibi başlayan cümlelerin noktayla bittiği, iki cümle olması gereken cümlelerin noktayla yarıda kesildiği görülüyor. Aşağıdaki listeyi hatalı yerleri işaret etmek için hazırladım. Elbette gözümden kaçan birkaç şey daha olabilir. Yine de buyurunuz:
  • Künye kısmında kitabın İngilizce adı yanlış yazılmıştır. "And They Wre None" yerine "And Then There Were None" olması gerekiyor. 
  • "Romanda Adı Geçen Önemli Kişiler" kısmında Philip Lombard'ın adı yanlış yazılmıştır. "Philip Lambard".
  • Sayfa 27'de "aşçı" yerine "ahçı" yazılmıştır. "Ben iyi bir ahçıyımdır."
  • Sayfa 41'de muhtemelen "yine" denileceği yerde "niye" denilmiş ve soru cümlesi anlamı veren bir cümle oluşturularak sonuna nokta konulmuştur. "Yargıç niye o otoriter havaya bürünmüştü."
  • Sayfa 45'te "var" yazılması gereken yerde "yok" yazılmıştır. "Suçlanan kişilerin arasında William Henry Blore" adında biri yok." Halbuki vardır. (En çok takıldığım hata da bu.)
  • Sayfa 55'te "esrarı" yerine "esararı" yazılmıştır.
  • Sayfa 95'te bir kez daha "aşçı" yerine "ahçı" yazılmıştır. "Karısı da çok iyi bir ahçıydı."
  • Sayfa 146'da "aldı" yerine "oldu" yazılmıştır. "Sonra elektrik olmadığını hatırlayarak geri döndü, masanın üzerindeki kutudan bir mum oldu."
  • Sayfa 155'te soru cümlesi nokta ile bitirilmiştir. "Bayan Claythorne, neden kayalara kadar yüzmeyeyim."
  • Sayfa 168'de birleşik yazılması, virgülle ayrılması gereken cümle ikiye bölünmüş. "Gün ışığında hiçbir şeyden korkmuyor. Güçlü hissediyorum kendimi..." 
  • Siz de benim gibi bu tür romanları dikkatle okuyorsanız bu hatalar sorun yaratabilir. Bu kadar dikkat verirken de yazım hatalarıyla karşılaşmak pek hoş olmuyor, o anda elindekinin bir kitap olduğunu hatırlatıp duruyor. 
Siz de benim gibi bu tür romanları dikkatle okuyorsanız bu hatalar sorun yaratabilir. Bu kadar dikkat verirken de yazım hatalarıyla karşılaşmak pek hoş olmuyor, o anda elindekinin bir kitap olduğunu hatırlatıp duruyor.
(Tamamını Goodreads'te okumak için tıklayın.)

Bu yazıyı yazarken bir yandan da 1945 ve 1965 yıllarına ait film uyarlamalarına bakıyorum. Acaba hangisini izlesem? = )


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...