12 Mart 2013 Salı

İnceleme: Karanlık Sular

Korku saçan bir katil, kulaktan kulağa fısıldanan sırlar, bilim ve sanatın parladığı bir dönem ve aşk. Fakat en çok Venedik!



Kitabın kuşkusuz en büyük artısı, Rönesans dönemi Venedik'inde geçmesi. Gösterişli elbiseleriyle donnalar, yırtık pırtık kıyafetler içinde koşuşturan köylü çocukları, karanlık lagün suları, Canal Grande manzaralı palazzolar, kadavradan hem sanat hem bilim üreten dahiler, gotik mezarlar, kırmızı şapkalarıyla gezen Yahudiler.



Kitabın ana karakteri Cassanda, kısaca Cass, üst sınıfa mensup, hizmetçilerle aşçılarla büyümüş bir genç kız. Fakat bazı egzantrik huyları var. Örneğin; geceleri uyuyamadığında mezarlıkta dolaşmaktan zevk alıyor. Böyle insanların varlığından haberdar olduğum için inandırıcılığından bir şey kaybetmedi. Fakat madem yazar kendine mezarlıklarda gezen, maceracı ve döneme bakıldığında farklı duran bir karakter seçmiş, o halde "gıcırdayan kapı" misali ucuz trükleri kitabında gerilim unsuru olarak kullanmaması gerekiyordu. Evet, kitabın gerilim dozu, özellikle ilk başlarda pek tatmin edici değil ve aniden ortaya çıkan sevgili kedisi Slipper'dan korkan Cass absürd görünüyor. Daha sonra, "gölgelerden bile korkuyorum" tadında yorumlar yapması, belki de durumu toparlamak için yazılmış sözler. Fakat yine başa dönüyoruz, bu kız mezarlarda dolaşıyor!



Sanki lagünün sert dalgalarında küreksiz ve bir başına akıntıya kapılmaya bırakılan bir teknenin içindeydi. Tandığı, bildiği her şey giderek kendinden uzaklaşıp silikleşiyordu.


Karakterlere şöyle bir baktığımda, en çok köylü ressam Falco'yu sevdiğimi anlıyorum. Yanlış hatırlamıyorsam, yaptığımız söyleşide de yazar kendisini Falco'ya yakın gördüğünü söylemişti. Belli ki yazarken keyif almış, bunu okurken hissettiriyor.  Diğer yandan, kimi zaman huysuz kimi zaman şefkatli olabilen Agnese Teyze de hikayede önemli yer tutuyor.

Ayrıca, kitabın dilini beğendiğimi belirtmeliyim. Belli ki yazar sırf kolay okunabilir olsun diye basit cümleler kurmak istememiş. Yer yer kullanılan İtalyanca ifadeler de kitaba renk katıyor. E 'un piacere di parlare Italiano.

Bir bütün olarak bakıldığında kitabın her şeyden çok Venedik'e odaklanmasının, bazı okurlara ilgi çekici gelmeyebileceğini düşünüyorum. Venedik öyle büyük bir yer kaplıyor ki karakterler de olaylar da kimi zaman geri planda kalıyor. Öte yandan, eğer benim gibi İtalya'yla ilgili neredeyse her şeyi seven bir okursanız, göz atmanızda fayda var.


Orijinal Adı: Venom
Yazarı: Fiona Paul
Anahtar Kelimeler: Venedik, Tarih, Gizem, Cinayet, Aşk.
Puan: 3 Buçuk

1 yorum:

  1. Eline sağlık. "Hiç spoiler olmadan güzel bir yorum nasıl yazılır?" sorusunun cevabı niteliğinde bir yazı. :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...