Geçenlerde bir arkadaşım, "Instagram'a gel, canım sıkılıyor," dediğinde açıkçası uğraşmak istemedim. Zamanında, hani çevirmenlik kariyerim başlamadan öncesinde adını verip reklamını yapmaya niyetlenmediğim büyük bir şirkette sosyal medya hesapları için de didindiğimden benim için işin tadı biraz kaçmıştı. Hobi olarak ilgilenmekle profesyonel anlamda haşır neşir olmak bambaşka şeyler. Hem introvert bir insan olduğumdan yaşamımı an be an gözler önüne sermek de istemem pek, biliyorsunuz. Ancak baktım ki ben zaten Instagram hesabı olan bir blogger'mışım! Sadece en son 3 Ağustos 2013'de bir şeyler paylaşmışım.
Bildiniz, kitap. Tahmin ettiniz, Wuthering Heights.
Nasıl paylaşmazdım ki? Küçük Heathcliff, duvardaki takvimde küçük Catherine'le birlikte geçirdiği ve geçirmediği akşamları işaretlemişti!
Çarpı işaretleri Lintonlarla geçirdiğin akşamlar için noktalar da benimle geçirdiğin - her günü işaretlediğimi görüyor musun? (İşte çevirdim.)
Sonra birkaç şey daha paylaşayım dedim.
Kitaplarım, gitarım, Chigurh, kargoyla gelen bir şeyler, satın aldığım bir şeyler...
Takip etmek veya çaktırmadan paylaştıklarıma bakmak ya da benimle kitaplardan konuşmak isterseniz oradayım. Söz, daha aktif olacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder