Hep yabancı yazarlardan/şairlerden bahsedecek değiliz ya, biraz da ülkemizin muhteşem kalemlerinden bahsedelim.
Sait Faik Abasıyanık
Ülkemizin yetiştirdiği en büyük sanatçılardan biri, ona ne şüphe! Onun öyküleriyle ilk olarak lise yıllarında tanışmış ve kalemine vurulmuştum. Tam istediğim gibi yazıyordu: Sade -gereksizce dallandırıp budaklandırmadan, detaylara boğmadan- anlamı sonuna kadar hissettirerek, akıcı ve olması gerektiği gibi "anı yakalayarak". "İşte öykü böyle yazılır," diyordum okurken. İşte öykü böyle yazılır. Üniversitedeki eğitimimize farklı bir anlam katan İngiliz bir hocamız, benim sınavlarda teslim ettiğim "yorumları" pek sever ve üzerine notlar yazardı: "Her zaman olduğu gibi arı, duru, öz. Odaktan şaşmadan." Hoşuma giderdi. Çünkü Sait Faik de Hemingway de sevdiğim bir çok sanatçı da öyle yazardı.
Ayşe Kulin
Hayatı da roman gibi ya, yansıtır o duruşuyla. Bana kalırsa, roman yazmak isteyen herkes işe ondan ders alarak başlamalı. Bir defasında kayınvalidem Necla, bir komşusunun yazardan "gençlere kötü örnek oluyor" şeklinde bahsettiğini duymuş. Sanatçıların özel hayatlarına, politik ve dini görüşlerine, hatta cinsel yaşamlarına o kadar kafayı takmışız, aklımız oralarda kalmış ki sanatını takdir edecek vakti bulamıyoruz. Suçlamayı yapan cahiliye dönemi kadınının zaten yazarın tek bir cümlesini okuduğundan şüpheliyim sevgili okur... Hem düşünsene, o ailelerinin çok (!) koruduğu, kolladığı gençler/çocuklar 12-13 yaşındayken kitapçılarda +18 kitaplara saldırıyor zaten, Ayşe Kulin'e sıra bile gelmiyor... Ne ara okuyup da "kötü örnek" edinecekler? = ) Hele hele kitaplığı dahi olmayan evlerde böyle bir kaygının olması ne manidar!
Can Yücel
Üstadın bir çevirisini okudunuz mu hiç? Sanırım ilk olarak üniversitedeki çeviri derslerinden birinde karşılaşmıştım. (Allah rahmet eylesin, çok iyi, çok hoşgörülü ve daima güler yüzlü bir çeviri hocamız vardı. Vakitsiz kaybettik.) Can Baba, hayatı boyunca sanatın birçok dalıyla ilgilenmiş, kültür emekçisi kıymetli bir insandı. İşte böyle olmalı sanatçı dediğin. Ben, onunla geç tanıştım. Siz de çok geç kalmayın.
*Okuduklarınız hoşunuza gittiyse, yazı dizisinin ilk bölümüne göz atmak için tıklayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder