5 Temmuz 2015 Pazar

İnceleme: The DUFF

Güzel kızlar, güzel kızlarla arkadaş olmazlar. Çirkin ve şişman bir kızın yanında güzel görünmek varken, neden rekabet etmeye gönüllü olsunlar ki?



The DUFF, elime alır almaz, daha ilk sayfasından itibaren bana kahkaha attırmayı başaran bir kitap. Genç yazarın bol argolu içten anlatımı, kitabın başında bile kendisini hissettirip okurun kısa süre sonra en yakın arkadaşları, sırasıyla Casey ve Jessica'yla güzellik konusunda yarışamayacağını düşünen baş karakter Bianca'yla kuracağı bağın zeminini ustalıkla hazırlıyor. Evet, güzellik kitabın en önemli meselelerinden biri ve bu kitapta aslında herkes güzel olmaya çalışıyor. Söz gelimi okulda geçen rastgele bir olayı açıp okusanız, muhtemelen ya birilerinin manikürlü, kusursuz tırnaklarının ya da dolgun dudaklarının bahsinin geçtiğini görebilirsiniz. Yazar öyle bir resim çiziyor ki küçük göğüslerinden ve şişko poposundan açıkça yakınan Bianca'nın bu departmanda hiç şansı yokmuş gibi görünüyor. Aslında bunu kafasına takmaya başlamasına vesile olan ise aynı anda hem kasabanın en zengini hem de okulun en seksi çocuğu Wesley Rush. Resme dahil olduğu anda da "Bianca'nın maceraları" başlamış oluyor.


Wesley, kız kardeşi denilebilecek kadar yakın arkadaşı Casey'nin kısaca B dediği Bianca'nın anlattıklarına bakacak olursak hergelenin teki. Kesinlikle çirkef, kesinlikle güvenemeyeceğiniz, kesinlikle uzak durmanız gereken edepsiz bir çocuk. Aslında bakılırsa, Bianca'nın nefret ettiği şeylerden sadece biri olan bir gece kulübünde kıza "DUFF" lakabını takması ("çirkin ve şişman arkadaş" ya da "grubun en zayıf halkası" diyelim) ve sonrasında ona "Duffy" diye seslenmeye başlaması hariç, "Wesley Rush kızların peşinde koşmaz, kızlar Wesley Rush'ın peşinde koşarlar," gibi ukala cümleleri bile üzerimde Bianca'nın istediği şiddetli etkiyi yaratmadı. Diğer yandan bir de Bianca'nın on beş yaşından beri vurgun olduğu, kitabın sonlarına doğru, "Bir Kennedy'ye benziyordu," dediği, illa ki politikaya atılacağı vurgulanan, blazer ceketli, gözlüklü ve zeki Toby Tucker var. Daha ilk anda aslında neredeyse bir anti-Wesley Rush yaratıldığını görüyoruz.

Kitapta sadece dostluk ve karşı cinsle ilk yakınlaşmalar mercek altına tutulmuyor. Bianca'nın problemli eski ilişkisi, alkol problemleri yaşayan babası ve evde durmayan annesiyle yaşadıkları da gerçekçi bir anlatımla ortaya konuluyor. Zamanla aslında Bianca'yla annesi arasında ortak noktayı keşfediyoruz: Sürekli birilerinden ya da bir şeylerden kaçıyorlar. Doğrusu arka planda bunca şey yaşanırken Bianca'nın bir kaçış yolu araması ve bunu cinsel ilişkide bulması da çok şaşırtıcı gelmiyor. Kaçış yolu demişken... Kitapta bolca The Scarlett Letter/Kırmızı Leke göndermesi var ve kitapla ilgili az çok bilginiz varsa ilginç. Bolca Wuthering Heights/Uğultulu Tepeler göndermesi var ve... O kadar da hoş değil. En azından benim gibi bu klasik, gotik kitabın aşığı olan biri için.

Sadece on yedi yaşındayken bu kitabı yazarak USA Today ve NYT bestseller listesine adını yazdıran genç yazarın, aynı kulvarda yarıştığı çoğu genç yetişkin yazarının otuzlu yaşlarında olduğunu hesaba katarak hiç fena bir iş çıkartmadığını söyleyebilirim. İçinde her ne kadar karşılaşılan gerçek sorunlar olsa da büyük oranda eğlenceli geçen romanı, bir pazar günü bir parça keyif almak ve belki de içinde bulunduğunuz atmosferden kaçmak için okuyabilirsiniz.

Puan: 4

4 yorum:

  1. Kitabı okumamıştım ancak filmini izledikten sonra kitabı da okumaya karar verdim. Konusuna bakarak 'dış görünüşü ön planda tutan bir kitap daha' diyebilirsiniz ancak kesinlikle o tarz bir mesaj vermek istediğini düşünmüyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam tamına dört yıldızlı yorumumdan bunu mu çıkarttın yoksa bizi şu anda okuyan diğer kitap dostlarına mı yazdın? = )

      Sil
  2. Kitabın incelemesini görünce yorum yazmak istedim. Tavsiye üzerine başlayıp sizinde incelemede bahsettiğiniz gibi yazarın 17 yaşlarında yazdığı kitapla adını USA Today ve NYT listesine yazdırmış olması dikkatimi çekti. Kitabı da kısa bir süre önce bitirdim. Yorumuma gelince olmazsa olmaz başucu kitap olacak bir kitap değil. Belli gençlik konusu ve sıkıcı geldi. Puanlamada 4 puandan fazlada olmaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana sıkıcı gelmedi. Öyle olsaydı puanım çok düşük olurdu. Eğlendim ama kesinlikle beş puan vermeye elim gitmedi. = )

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...