27 Eylül 2011 Salı

İnceleme: Hush, Hush



Keep in mind that people change, but the past doesn't.

Kimsenin aksini iddia edemeyeceği kadar sexy olduğu belirtilen Patch, super-sidekick Vee Sky ve düşük gelirlilerin oturduğu bir taşra kesiminde iki katlı bir çiftlik evinde işkolik annesiyle yaşayan protoganistimiz Nora Grey. İşte bu üç karakteri bolca maceranın, gerilimin ve bir tutam romantizmin ortasına serpiştirdiğinizde ortaya enfes bir roman çıkıyor.



Hush, Hush ile tanışmam, Goodreads sayesinde olmuştu. Tabii ki hemen akabinde internetteki favori audio book sitelerimden birinden indirip neredeyse bir çırpıda bitirmiştim. Çünkü, kitap paranormal romandan beklediklerimizi neredeyse harfiyen yerine getiriyordu. Bu nefis kitabın Türkçe edisyonu çıktığında da en önce satın alanlardan biriydim.

Romanın en büyük kozlarından biri karakterleri. Becca Fitzpatrick'in yarattığı karakterler "uzaylı" gibi ortalıkta dolaşan inandırıcılıktan uzak karakterler değiller. Bağlı oldukları kültür içerisinde inandırıcı ve samimi birer portre çiziyorlar. Örneğin; Nora'nın kendine has özellikleri, duygusal zekası ve olaylara bakış açısı hemen hissediliyor. Vee Sky ise çoğumuzun sahip olmak isteyeceği türden bir dost; daima Nora'yı destekliyor ve çoğu macerasında eşlik ediyor. Vee'nin tek olumsuz özelliği, belki de erkekler söz konusu olduğunda değişkenlik gösteren tavırlarıdır. Neticede, bu tavırlar bazen başa bela olabiliyor.

Kitapta, "iyi kızların kötü çocuklara tutulması" geleneği sürdürülerek, Nora'nın karşısına Patch çıkartılıyor. Patch ukala, vurdumduymaz serseri halleriyle Nora'yı yorsa da dış görünüşüyle sürekli kendisine çekiyor. Her şey bir yana, Nora gizeme bayılıyor ve Patch de bir anda ortaya çıkmaları ve hakkında kaydadeğer bir bilgi edinemediği boş okul dosyasıyla son derece gizemli bir profil çiziyor. Kaderin de yardımıyla Nora kendisini her gün biraz daha Patch'in bu gizemli ve çekici varlığına kaptırıyor.

Yazarın başarısını çocukluğundan beri okuduğu dedektif/suç romanlarına bağlayabiliriz, aslında. Neticede, gizem unsurunu müthiş bir şekilde Hush, Hush'ın sayfalarına yerleştirmeyi başarmış. Öyle ki tam bir sır perdesi aralanmak üzereyken diğerine sürükleniyoruz ve kitabı elimizden bırakamıyoruz. Sürükleyici, zihni yormayan fakat ilgiyi daima dinç tutan bu anlatım sayesinde kitabı elinize geçtiği saatlerde bitirebilirsiniz.

Hepimiz tipik birer Amerikan kopyası olmadığımız için, kitap bazen empati kuramayacağımız diyaloglara da sahne olmuyor değil. Yoğunluk daima arkadaşlık ve aşk gibi beynelminel temalar üzerinde olduğundan bu tip ufak detayları görmezden gelebiliyoruz.

Eğer ilk defa 'fallen angel' temasını işleyen bir kitap okuyacaksanız, kesinlikle tercihinizi bu kitaptan yana kullanmalısınız. Zira,roman verdiği İncil referansları ve geçmişle şimdiki zamanı harmanlayan plot örgüsüyle sizi pişman etmeyecektir.

Puan: 4

1 yorum:

  1. Geçen sene gittiğim fuarda, bu kitabın kitap ayracını tutuşturmuşlardı. Ayraç eskidi, uçları aşındı, ben hala Hush Hush kitabını okumadım.Yorumunuzdan sonra tekrar düşünmeye karar verdim.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...