Herkesin öğrencisi olmaya can attığı, en gözde bale okullarından biri, lanetli bir gösteri ve birbiri ardına ortadan kaybolan genç balerinler!
*Düşük dereceli spoiler alarmı.
12 Şubat 2013'de Bloomsbury etiketiyle yayımlanacak olan Dance of Shadows, gerilim yüklü ve sırlarla dolu bir gençlik romanı. Henüz daha ilk sayfalardayken, ortadan kaybolan gözde balerin Margaret'ın haberini alıyoruz. Margaret'ın kız kardeşi Vanessa, ablasının kayboluşundan öylesine etkileniyor ki elinden gelenin en iyisini sergileyerek NYBA'e kabul ediliyor. Fakat zamanında Margaret'in The Firebird isimli gösteriye baş balerin olarak seçildikten sonra ortadan kaybolduğu bale okulu NYBA'de garip şeyler oluyor. Bir süre sonra Vanessa, art arda kaybolan kızların peşine düşüyor. Neden sadece bu kızlar kayboluyor? Ortak payda ne? Peki şimdi sıra kimde?
Balerinlerin son derece zorlu hayatları, kendilerinden beklenen insan üstü başarı çoğunu yıldırıp, dans etmekten soğutuyor. Balenin zorluğu, kitaptaki bir eğitmenin de deyimiyle "imkansızı imkanlı kılmak", yani sahnede mucizeler yaratmak istemelerinde yatıyor. Balerinden beklenen, sanki tüy kadar hafifmişçesine sıçraması ve son derece zarifçe yere konması. Yaptığı zor hareketleri sanki hiç de zor değilmiş gibi yapması, neticede izleyicilerini mest etmesi. Her bir nota sanki o çaba göstermeden vücudunu harekete geçiriyormuş gibi yansımalı. O sahnedeyken rol yapmamalı, adeta yaşamalı! Eh, sonunda birçok balerin bu strese dayanamıyor.
Diğer yandan, görünen o ki Vanessa, doğal yeteneği sayesinde adeta nefes alır gibi dans ediyor. Böylece, tüm gözler kızın üzerine çevriliyor. The Firebird'de baş balerin olma onurunu yaşayacağı açıklandığında ise eskisinden daha çok stres altına giriyor. Sokakta gezen insanların yerine koyuyor bazen kendini. Onlar gibi olabilmek! Onlar gibi umursamadan yaşamak, kilo alacağından korkmadan özgürce yemek yemek! İşte şu kapıdan çıkıp gitse, bir daha geri dönmese her şey bitecek. Fakat bu cezbedici düşünceler geldiği gibi de kayboluyor ve Vanessa çalışmalarına ara vermeden devam ediyor.
Kitaptaki kırılma noktalarından biri de şüphesiz gözlerinin önündeki bir arkadaşlarının "ortadan kaybolması". İşin garip yanı, seneler içinde kayıplara karışan tüm kızların öyle bir anda yok oluvermeleri. Arkalarında ne bir not, ne de bir iz bırakıyorlar. Sanki hiç varolmamışlar gibi! Vanessa ve arkadaşı Steffie, araştırmalarına hızla devam edip, NYBA'de kaybolan kızların listesine ulaşıyorlar. Bu kızların Vanessa ile olan "ortak yönü" ise genç kızın korkularını körüklüyor.
Kitap son sayfasına kadar gizemini koruyor. Büyük kapanışta sorular cevaplandığında, Vanessa'nın yol boyunca yanlış kişilere güvenmesi yüzünden canı yanıyor.
Puan: 4
Puan: 4
Umarım bizim yayınevlerinden biri çevirir. Çok ilgi çekici, hemen olsa da okusak dedirtiyor. Yazı da merak uyandırıcı. Teşekkürler Vampirella =) (unutmadan: kapak tasarımı da ayrı bir güzel, kitabın içeriğine uymuş)
YanıtlaSilTasarım gerçekten harika,konusuda çok güzel gözüküyor
YanıtlaSil