1920'lerde hükümet tarafından yasaklanan alkol, dünyanın en meşhur gangsterlerinden Al Capone'un yasadışı alkol ticaretiyle zirveye yükselmesine, hatta TIME dergisinin kapağına çıkmasına kadar varan bir dizi olayla sonuçlanmıştı. Çünkü yasaklar daima cezbeder ve insanları ne kadar yasaklarla dize getirmeye çalışırsan, o kadar kontrol edemeyeceğin ve neticede pişmanlık duyacağın olaylarla karşılaşırsın. İşte 1923'de geçen Vixen/Fettan'da mafyanın işlettiği gece kulüplerinde alkol su gibi akıyor, dönemin tutucu kesiminin şiddetle kınadığı jazz müzik icra ediliyor, kısacık saçları ve havalı elbiseleriyle flapper'lar gönüllerince eğleniyorlar.
Kitabın en büyük artısı, 1920'lerdeki meşhur flapper akımını işlemesi. Chanel ve Lanvin imzalı pırıl pırıl elbiseler, erkek berberinde saçlarını kestiren özgür kızlar, ince sigara ağızlıkları, Çarliston dansı, siyahilerden oluşan jazz grupları, para avcıları, cemiyet partileri ve tüm bunların yanı sıra flapper'lara şeytan gözüyle bakan tutucu kesim resmediliyor. Kitabın başlarında, Gloria'nın ve özellikle Lorainne'in flapper olma hevesleri absürt bir boyutta işlenmiş. Lorainne'in aşırı kısa elbiseleri, hafifmeşrep tavırları ve sürekli alkol kokan nefesi, bu tarzı yanlış yorumladığını gösteriyor. Diğer yanda, "köylü güzeli" rolüne bürünen Clara da zamanla gerçek kimliğine kavuşuyor ve okurken eğlenceli anlar yaşatıyor.
Kendinde bir şeylerin değiştiğini hissedebiliyordu, içinden karanlık bir şey yükseliyor, yüzeye çıkmak için önüne gelen her şeyi bastırıyordu. Sesinde yeni bir enerjiyle, 'Pekala, o halde,' dedi. 'Haydi gidip kafayı bulalım.'
Mafya babası Al Capone ve flapper'ların idolü Zelda Fitzgerald (F. Scott Fitzgerald'ın eşi) kitapta karakter olarak yer almasalar da yazar isimlerini anmadan geçmiyor. Al Capone'un masasında takılan yeniyetme gangster Carlito Macharelli aslında kitabın tek gangsteri. Bunun yanı sıra, birbirinden farklı karakterlere ve geçmişlere sahip Marcus, Bastian ve Jerome isimli gençler kitabın erkekler klubünü oluşturuyorlar.
Jilian Larkin'in dönemin ruhunu yansıtmaya gayret eden romanı, zaman zaman heyecanı artırmak için ucuz trüklere başvursa da kendini kısa sürede okutmayı ve okuyucusunu eğlendirmeyi başarıyor.
Bu tür kitapları pek sevmiyorum açıkçası. :]
YanıtlaSil