Oyun Günlüğü | The Game Diaries #23: Merakla Beklediğim 2016 Oyunları

Bir oyun sever olarak 2016'dan beklediğim ne çok şey var!

Öncelikle Persona 5!

Bu yazıyı yazmayı düşündüğüm sıralarda GameInformer'da yeni bir röportaj yayınlandı. "New Persona 5 Details You Won't Find Anywhere Else" başlıklı yazıda adı üstünde başka hiçbir yerde bulamayacağım yeni detaylardan bahsediyorlardı. Bana sorarsanız röportajın en ilgi çekici kısmı ise P5 karakterlerinin kendi seçimleriyle maceraya atılmalarıydı. Hayatımda oynadığım en iyi oyunlardan biri olan P4G'deki karakterler, spoiler vermeden belirtmek gerekirse kendilerini bir dizi tehlikeli, ürpertici, heyecan verici olayın içinde buluyorlardı ancak P5 için durum biraz farklı olacak. Oyunun protagonisti, Ann, Ryuji, Yusuke ve Morgana, kişilik arayışları ve toplumu değiştirme arzusu sonucu kendi özgür iradeleriyle harekete geçecekler. Sonra bir de ortaya personamız Arsène (Arsène Lupin/Arsen Lupen) çıkacak tabii. Onu da unutmamak lazım. 

Oyun Günlüğü | The Game Diaries #9: E3 2014 Edition

E3 2014, oyun severler için senenin en ilgi çekici fuarlarından biriydi. Özellikle indie oyunların popülerleşmesiyle piyasanın en büyük bütçeli oyunlarının ön plana çıkmak için yarıştığı bu fuarda küçük ve bağımsız stüdyoların yaratıcı eserlerini görmek harikaydı. İşte bu senenin fuarıyla ilgili en sevdiğim şeyler:

Klasik adventure oyunu Grim Fandango'nun HD versiyonu PS4 ve PS Vita için duyuruldu. Tim Shafer'ın küçük bir kız çocuğunun ağzından Sony'ye yazdığı sahte mektubu çok komik ve sevimliydi. (İzleyin.)

No Man's Sky, onca AAA oyunun arasından bu senenin fuarında en çok konuşulan oyunlardan biri olmayı başardı. Hem oyun severlerin hem eleştirmenlerin merakla beklediği indie bilim kurgu, kimilerine göre fuara damgasını vuran isimdi. Oyunda özgürce gezegenleri, gezegenlerde yaşayan hayat formlarını keşfedeceğiz. Sony'nin konferansında oyunun tanıtımını izlerken ben de büyülendim. İlham vericiydi. Bu konferansta tanıtılan en göz alıcı oyunlardan biri de Entwined'dı. Bu muhteşem tasarımlı oyun, asla birlikte olamayan aşıkları anlatıyormuş aslında. = )

Oyun Günlüğü | The Game Diaries #2: Sully ve Nate (Uncharted 3: Drake's Deception)

Geçtiğimiz günlerde Uncharted serisinin creative director'ı ve yazarı Amy Hennig ekipten ayrıldığında aklıma şu geldi: Bir sonraki oyunun karakter derinliği de oyunun genel havasına bu kadar işleyecek mi? Malum, bu talihsiz olay öncesinde Uncharted 4, ufacık bir teaser trailer ile duyurulmuştu.

(Spoilers. Spoilers. Spoilers.)

Oyunlarda aradığım şeyler sırasıyla gameplay kalitesi ve sağlam bir öykü. İkisini de barındıran ve aynı potada eriten oyunlar, en sevdiğim oyunlara dönüşüyor. Mesela; o muhteşem atmosferi, unutulmayacak baş karakteri ve sürükleyici öyküsüyle Red Dead Redemption. Yayınlanmasının üzerinden seneler geçtikten sonra oynadığım Uncharted 3: Drake's Deception ise tüm o gizli hazine avını anlatan orta şekerli hikayede karakter derinliği ve karakterlerin birbirleriyle olan etkileşimleri ile takdirimi kazandı.

Sully'nin çocuk yaştaki Nate'i kurtarması, aslında bir olaylar zincirini başlatmıştı. Nate'in yetişkin hayatında da bu özeni gösterecekti. Sonuçta tehdit oluşturduğunda kendi ekibindeki birini öldürmeyi bile göze aldı ve gözünü kırpmadan tabancasını doğrultmayı bildi. Bazen kendi kanından olmayan bir baban da olabiliyormuş demek. İşte o adam için sen de ölümü göze alabilirmişsin.