shapeshifter etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
shapeshifter etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Temmuz 2017 Pazartesi

İnceleme: Wolf by Wolf

Ryan Graudin'in aksiyon ve gerilimi doğaüstü elementlerle harmanlayan alternatif tarih/bilim kurgu romanı Wolf by Wolf, genç yetişkin yazınının en iyi örneklerinden biri.


Otuzdan fazla ülkeden yüz milyondan fazla insanın direkt etkilendiği, Holokost, nükleer bombalar, kıtlık ve salgın hastalıklar nedeniyle seksen milyondan fazlasının canından olduğu 2. Dünya Savaşı, Mihver Devletler zaferiyle sonuçlansaydı... Japon ve İtalyan liderler ile güç birliği yapan Adolf Hitler, insanlık tarihinin en kanlı savaşını kazanmış, intihar etmemiş, aksine yaşamış ve yaşlanmış, bu sırada da dünya hakimiyeti hayaline iyice yaklaşmış olsaydı... neler olurdu?

Roman, 1956 yılında Yael isimli küçük bir kız çocuğunun annesiyle birlikte bindirildiği tıklım tıkış bir trende açılıyor. Yael kıpırdayamıyor, her yeri sızlıyor, kokudan nefesi kesiliyor. Günler sonra yolculuk çilesi bitti derken kabusun henüz başladığını anlıyor. Toplama kampına getirilen ve kimliği artık 121358▲X'ten ibaret olan Yael, "Ölüm Meleği" olarak adlandıracağı cani doktorun bir türlü bitmek bilmeyen şeytani deneylerinin bir parçası oluyor. Ancak deneyler her iki tarafın da hayallerin ötesinde bir sonuç veriyor: Yael, artık deri değiştirebiliyor. Bu ifşanın ardından, kendisi gibi Aryan kanı taşımadığı için hapsedilen diğer masumların yardımıyla ölüm kampından kaçtığını ve kaderinin onu kimlikleri sırdan ibaret olan direnişçilerle buluşturduğunu görüyoruz. Zaman içinde direnişçilerin elinde bir bıçak gibi bilenen Yael'in, ilişkileri gitgide bozulan Almanya ve Japonya arasındaki geleneksel motosiklet yarışına katılmak, her ne pahasına olursa olsun kazanmak ve nihayetinde Adolf Hitler'e ölümü tattırmak gibi özel bir görevi de oluyor.

Once upon a different time, there was a girl who lived in a kingdom of death. Wolves howled up her arm. A whole pack of them--made of tattoo ink and pain, memory and loss. It was the only thing about her that ever stayed the same.

Graudin, evvela cesaret isteyen bir konuya yönelmesiyle takdiri hak ediyor. Hitler Almanyası, her ne kadar tarihçilerin ve alternatif tarih meraklılarının gözde konularından biri olsa ve sanat sahnesinde kendine daimi bir yer bulsa da genç yetişkin yazınında uzak durulan, gözlerden ırak bir köşede. Dahası Berlin'de başlayıp Tokyo'da biten ve iki "saf ırkın" kıran kırana kapıştığı tuzaklarla ve entrikayla dolu motosiklet yarışı, kitaptaki adıyla "The Axis Tour" merak ve heyecan uyandıran bir fikir. Flashbacklerle zenginleştirilmiş hikaye örgüsü, çok katmanlı karakterleri, kafa kurcalayan olayları ve düşünceye sevk eden durumları kitabı değerli kılan ve okuma isteğini kamçılayan unsurlar. 

6 Kasım 2011 Pazar

Okuma Listesi: Intertwined (by Gena Showalter)

Gena Showalter'ın kaleme aldığı Intertwined, benliğinde dört farklı ruh taşıyan Aden Stone isimli bir gencin doğaüstü maceralarına odaklanıyor. Bu ruhlardan biri ölüleri diriltebiliyor, biri geleceği görebiliyor, biri zaman yolculuğu yapabiliyor ve biri de diğer insanları ele geçirebiliyor.




If all we've got to look forward to is disloyalty and treachery, why do we even make friends?"

2009'da Harlequin tarafından yayımlanan 440 sayfalık bu kitap, devam etmekte olan paranormal/fantastik bir serinin ilk romanı. Şu ana kadar sırasıyla; Intertwined, Unraveled ve Twisted okuyucularla buluşmuş. Henüz ismi belirlenmemiş, dördüncü romanın ise 2013'de piyasada olması bekleniyor.

27 Temmuz 2011 Çarşamba

İnceleme: Succubus Blues





Richelle Mead tarafından kaleme alınan Succubus Blues sıradışı bir urban fantasy serisinin ilk kitabı. Mead'in yarattığı doğaüstü varlıklarla çevrili bu evrende, ismini Georgina Kincaid olarak lanse eden bir succubus'ın sıradışı günleri ve geceleri anlatılıyor.

Succubuslar, erkeklerin ruyalarına girip onları baştan çıkartan şeytanın çocukları olarak bilinir. Georgina Kincaid, geceleri bu görevini yerine getirirken gündüzleri normal bir hayat sürmeye çalışan genç ve güzel bir kadın. Gündüzleri bir kitapçıda çalışan Georgina, "normal" bir hayat tarzı olduğuna çalışma arkadaşlarını inandırabilecek kadar da profesyonel bir succubus.

Bu tip doğaüstü varlıkların bahsi açıldığında, en merak edilen konuların başında yetenekleri gelir hiç şüphesiz. Kincaid'in yapabilecekleri arasında, müthiş bir hızla görünüş/şekil değiştirme geliyor. Bu etkileyici 'shapeshifting' yeteneği her ne kadar "gece görevlerinde" pratik ve yararlı olsa da kullanmak tehlikeli olabiliyor; neticede bu değişim Georgina'nın enerjisinin bir kısmını da beraberinde götürüyor. Enerji kazanmak için kurbanlara ihtiyaç duyan karakterimiz, kurbanının bekaret/masumiyet ölçüsüne göre enerji kazanabiliyor. Kitabın başlarında şahit olduğumuz gibi, eğer bakir bir erkeği baştan çıkartırsa yüksek miktarda güç kazanıyor, adeta ışık saçıyor. Birkaç gün süreyle yayabildiği bu ışık sayesinde de tüm erkeklerin dikkatini üzerinde toplayabiliyor. Daha çekici, sempatik ve karşı konulmaz bir hal alıyor. İnsanlar anlam veremese de Georgina'ya doğru adeta sürükleniyorlar.

Tüm bu ana hatlara yazarın kullanmış olduğu renkli tasvirleri ve eğlenceli sözcük seçimlerini de eklerseniz ortaya yer yer güldüren egzantrik maceralarla dolu bir roman çıkıyor.


Orijinal Adı: Succubus Blues (Georgina Kincaid, #1)
Yazar: Richelle Mead
Anahtar Kelimeler: Succubus, Şehvet, Macera, Shapeshifter, Aşk.
Puan: 4

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...