müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ekim 2017 Pazartesi

Ekran Başında: Atlanta: 1. Sezon

Seneler önce Childish Gambino dinlerken aynı adamın bir gün bambaşka bir araçla harikalar yaratacağını hiç düşünmemiştim doğrusu. Hem eleştirmenlerin hem de izleyicilerin alkışladığı Atlanta hakkında düşündüklerimden bahsetmenin sırası geldi. 


Geride bıraktığımız sene yaklaşık otuzar dakikalık on bölümle seyirci karşısına çıkan Atlanta, Altın Küre ve Emmy dahil olmak üzere onlarca ödül kazanmış bir televizyon harikası.  Dizi, adından anlaşılacağı üzere Atlanta, Georgia'da geçiyor ve bir grup sıradan insanın ortak hikayesine odaklanıyor. Her ne kadar yaratıcısı ve başrolü Donald Glover'ın (Childish Gambino) canlandırdığı Earnest "Earn" Marks'ın parasızlık, ailevi sorunlar ve yine parasızlık ekseninde yaşadıklarını büyük bir ilgiyle takip etsek de uyuşturucu satıcılığından Atlanta Hip-Hop sahnesine transfer olan Alfred Miles/Paper Boi rolüyle Brian Tyree Henry de iyi bir iş çıkartıyor. Alfred, sağ kolu ve suç ortağı Darius (LaKeith Stanfield) ile birlikte sabahtan akşama kadar kafayı bulmak ve konsol oyunları oynamaktan hoşlanıyor ancak böyle bir yaşam tarzını sürdürmek hiç de kolay değil! Bu noktada onu, hem yasal olana (rap) hem de yasa dışı olana (uyuşturucu) yönelirken yaşadığı sıra dışı, gülünç, tuhaf olayların merkezinde buluyoruz. Earn ise kuzeni Alfred'in müzik camiasında kendine bir yer edinmeye çalıştığını öğrendiğinde menajeri olmak istiyor ancak önce kendini kanıtlaması gerekiyor. 

Dizi, kahkahalar eşliğinde izlenecek sahnelerin yanı sıra, bir türlü dikiş tutturamayan sıradan adamın bitmek bilmeyen savaşını da başarıyla yansıtıyor. Üstelik sahneler akarken sadece göze değil kulağa da hitap etmeyi ihmal etmiyor. Kendinizi, Paper Boi'un saçmalık düzeyinde eğlenceli çıkış şarkısına eşlik ederken ya da dans ederken bulabilirsiniz. Muhtemelen diziyi izlerken bir yandan da soundtrack'inin peşine düşeceksiniz. Bu arada Earn'ü, sağlam indie gruplardan Beach House'u dinlerken görmek (ve duymak) da tatlı bir sürprizdi doğrusu. Sanırım karakterle aramızda kurulan bağın sebeplerinden biri de buydu. Müzik, bunu hep yapar.

17 Eylül 2015 Perşembe

Oyun & Müzik Alışverişi: Gran Turismo 6 ve Diğerleri

Oyunlardan ve müzikten bahsettiğim yeni bir alışveriş yazısıyla huzurlarınızdayım. Neler aldığımı merak ediyor musunuz?



Aslında bu yazının taslağını epeydir bekletiyorum. Yine de konuya girelim!

Yazıyı yazmama neden olan olay belli; PlayStation Store'da "Yaz İndirimleri" vardı ve ben eski bir yarış oyunu almıştım: Need for Speed: Hot Pursuit. Beklentilerimin üzerinde çıkan ve daha sonra internette insanların övgüyle bahsettiğini gördüğüm bu oyun eğlenceli anlar yaşamama vesile oldu. Ancak bana yetmedi! Beni hayatımda oynadığım en iyi oyunlardan biriyle tanışmaya itti. O oyun... Gran Turismo 6'di. = ) 

Böylece son günlerde aldığım ilk fiziksel oyun GT6 oldu. Toplam 1.200'den fazla arabanın olduğu bu oyuna tek kelimeyle bayıldım ve serideki bir sonraki oyunun çıkmasını hevesle bekleyen kalabalığa karıştım.

7 Nisan 2015 Salı

Alışveriş Notları: Alışveriş Çılgınlığı Vol. 1

Lafa önce kitap ve kırtasiye alışverişimle başlayalım. Uzun zamandır kitap almıyordum çünkü TBR Killing diye bir şey var. Geçen ayki alışveriş çılgınlığının etkisiyle girdiğim D&R'dan eli boş dönmedim tabii. Paper Towns/Kağıttan Kentler'i aldım. Aslında orijinal dilindeki baskısını alacaktım ama mağazada yoktu.



Belki bahsetmişimdir Le Petit Prince/Küçük Prens, benim de en sevdiğim kitaplardan biri. Yeni baskılarının çıktığını mutlaka duymuşsunuzdur. Bu nedenle olsa gerek mağazada yeni bir baskısı ile aşağıdaki fotoda göreceğiniz muhteşem defter yan yana duruyordu. Almadan geçemezdim. Diğer ufak not defterini de çantama atmak için aldım.



12 Mart 2015 Perşembe

backvokal

Yeni blogumuza davetlisin.



Peki, nedir bu backvokal diyorsan, hemen bu yazıya göz at.

Madonna'nın yeni albümü Rebel Heartincelediğimiz ilk yazımızı okumayı da unutma.

İyi eğlenceler. = )

19 Şubat 2015 Perşembe

Müzik Alışverişi: Şubat 2015

Şu sıralar neler dinlediğimi merak edenler için.




Mesela Wu-tang Clan'in Aralık 2014 tarihli A Better World albümünden aynı ismi taşıyan parçanın yanı sıra "Ruckus in B Minor", "Pioneer the Frontier" ve "Necklace" isimli şarkıları çok beğendim.

Marilyn Manson'ın da geçtiğimiz ay yeni albümü çıkmıştı. Muhteşem bir kapağı ve promo fotoları olan The Pale Emperor. "Deep Six" tam bir sohbet konusu. (Hem intro'sunu çalmak da çok eğlenceli!) Gözümde albümün kaydadeğer bir diğer şarkısı da "Warship My Wreck".



2006'daki debut'su Food & Liquor'dan beri çizgisini bozmayan Lupe Fiasco'nun yenisi Tetsuo & Youth var bir de. O çizgiyi bozmamak kısmı önemli... "Mesela milyonlarca hayran sahibi olmak değil, dolu albüm satmak değil, radyoda duyulmak değil. Mesele, elimden gelen en iyi sanatı icra etmek." Ben, bu albümden en çok "Mural" ve "Blur My Hands" isimli şarkıları sevdim.

29 Ocak 2015 Perşembe

Alternatif Post: İlk Elektro Gitarımı Aldım

Bu yazıda biraz müzikten bahsedeceğim...



Birkaç ay merak edip araştırdıktan sonra 18 Ocak'ta Ibanez'in Gio serisi elektro gitarlarından birini aldım. Özellikle aradığım modelin istediğim rengini Tünel'deki o kocaman, göz alıcı mağazada bile bulamamıştım ama kısmet, Kadıköy'de karşıma çıktı.

Gitarımın yanında Cort'un amfilerinden birini de aldım. Biliyorsunuzdur klasik gitarların aksine elektro gitar amfisiz düşünülemez. Sonra akord cihazı da edinmem gerekti ve... Rengarenk penaları toplamaya başladım. Böyle giderse büyük bir koleksiyonum olacak. = ) Pedalları da unutmamak gerek. Sanırım en kısa zamanda bir tane edineceğim.

7 Kasım 2014 Cuma

Müzik & Oyun Alışverişi

Alışverişe iTunes'dan birkaç şarkı alarak başladım. Phil Collins'in klasik "In the Air Tonight" şarkısı da bunlardan biriydi. Sonra kendime bir Converse daha aldım. Eskiyen, yırtılan, rengi solan ve neticede artık giymediğim Converse'lerimi geçenlerde çöpe atmıştım. Aralarında liseyi bitirdiğimde aldığım siyah kadife olan da vardı. Bu nedenle şu anda sadece üç çift Converse'im var ve ara sıra yine koleksiyonu genişletmek geliyor içimden. (Yeni aldığım çiftin rengi "peach cobbler" olarak geçiyor ve görmek istersen burada bir fotoğrafı var.)



Sonra Steam'de Cadılar Bayramı için indirime giren oyunlardan üç tanesi satın aldım: Home, Five Nights At Freddy's ve Lucius.

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Teknoloji Alışverişi: (Apple Türkiye ve Play Asia)

Bu yeni yazımda Apple Türkiye ve Play-Asia alışverişlerimi masaya yatırıyorum.

Apple'dan kendime gri renkli bir iPod shuffle aldım. Sitede belirtilen teslimat gününde ufak karton bir kutu içinde elime ulaştı. Açtığımda iPod kutusunun kesinlikle kıpırdamaması için sabitlenmiş olduğunu gördüm. Açarken nereden tutacağınız, nereden çekeceğiniz bile belli edilmişti.

Gerekli olan bilgilerin kısaca yer altığı Türkçe ve İngilizce kullanım kılavuzu, minik bir USB kablosu, kulaklık ve bir sticker paketin içeriğini oluşturuyordu. iTunes kurulu olduğundan Voice Over özelliğini aktifleştirip ürün kaydını yaptım ve hızlıca tüm şarkılarımı aktardım. Birkaç dakika içinde minik müzik çalarım kullanıma hazırdı.

13 Nisan 2014 Pazar

Alışveriş Notları: "Goddess of Spring" ve Diğerleri


Bir albüm, bir kitap, bir oyun ve bir kulaklık!

Mart'ın sonunda PS Vita aldıktan sonra yaptığım alışverişleri tahmin edebilirsin. Taşıma çantası, ekran koruyucu filmi, hafıza kartı... Tüm bu ufak tefek teknolojik harcamaların haricinde aldıklarımı bu yazıda aktaracağım sevgili okur.

Biliyorsun ki Placebo'yu çok severim. Son albümleri Loud Like Love çıktığında ve nereden alsam, nasıl alsam diye düşündüğüm sırada henüz Türkiye'ye gelmemişti. Geçen gün iTunes'dan dijital olarak almaya karar verdim. İlk dinleyişte bu albümden en sevdiğim şarkı "A Million Little Pieces" oldu. Bahsetmeye başlarsam, hakkını vermek için eskiden olduğu gibi "music blogger" kimliğime bürünmem gerekir. = )


Gelelim aldığım kitaba! "Hafif" bir şeyler okumak istediğinde eminim ki aklına gelen yazarlar vardır ve önce bu isimlerin kitaplarına yöneliyorsundur. Benim için bu yazarlardan biri P.C. Cast. Goddess Summoning/Tanrıça kitap serisinden daha önce Goddess of the Sea/Deniz Tanrıçası'nı okumuş ve beğenmiştim. Bu serinin ikinci kitabını da arşivime ekledim: Goddess of Spring/Bahar Tanrıçası. Kütük gibi gözükse de büyük ihtimalle bir çırpıda okunacak bir kitaptır. = )

Bildiğin gibi tüm dünyada indie oyunlar altın çağını yaşıyor. Tüm o grafik kalitesi yüksek AAA oyunları bir yana bırakıp bu ilk bakışta basit görünen ama aslında hiç de basit olmayan oyunları oynuyoruz. Yaratıcılıkta sınır tanımayan, bazen tek bir kişiden oluşan küçük oyun şirketleri, karşımızda muhteşem oyunlarla çıkıyorlar. Bu yazıda bahsedeceğim indie, Fez adını taşıyor.

29 Mart 2014 Cumartesi

Oyun Günlüğü | The Game Diaries #4: Sound Shapes

İlham verici, ünik ve çok eğlenceli.


Birkaç gün önce kendime bir PS Vita aldım. Bir süredir sahip olmak istediğim bu harika konsola biraz alışmak için daha önce PS3'de kısa süreliğine oynadığım Sound Shapes'i yükledim. Oyunda ilerledikçe benim gibi türe temkinli yaklaşan bir oyuncunun bile övgüyle bahsedeceği platformerlar olduğuna inandım. Asıl iş, bu oyunlara denk gelebilmekmiş! İşte bu yazının konusu, PS Vita'daki ön ve arka dokunmatik ekranla birlikte daha eğlenceli bir deneyime dönüşen bu muhteşem oyun.



Sound Shapes, özünde bir müzik oyunu. Çiçekler, bulutlar, hatta canavarlar bile bu oyunda melodiler üretiyorlar. Amaç, ormanda, su altında, şehirde, gökyüzünde, aklınıza gelebilecek her türden mekanda sağa sola serpiştirilen notaları toplayarak belirli bir müzik parçasını tamamlamak. Aldığınız ilk nota ile birlikte müzik başlıyor, notaları topladıkça müzik gelişiyor ve bazen zor da olsa tüm notaları toplamak için defalarca denemeyi göze alıyorsunuz. Bu nedenle bazı şarkıları beş dakikada tamamlarken, bazılarını on beş dakikada tamamlıyorsunuz. Oyun, küçük, sevimli ve cingöz canavarları ile kimi zaman oyuncuyu zorluyor. Başarılı olamadığınız anlarda şu Mario oynayan küçük kız gibi bir anda patlayıp "Yapmıştım! Yapmıştım!!!" diye feryat edebilirsiniz. = )

18 Temmuz 2013 Perşembe

Tag: 10 Kitap 10 Şarkı

Haydi, kitaplara soundtrack yapalım! = )



Sen de katılmak istersen, 10 kitaba bir şekilde uyan
(melodi, tempo, tür, söz vb. açılardan biri uysa bile olur) 
10 şarkı bul ve listele.
Blogun varsa blogunda işle, blogun yoksa yorum olarak gönder.



  1. Shadow and Bone/Gölge ve Kemik için Sigur Ros & Steindor Andersen - " Fjöll í austri fagurblá"

  2. The Monstrumologist/Yaratık Avcısı için Johann Sebastian Bach - "Toccata and Fugue in D Minor"

  3. Incarnate/Ruhsuz için John Legend - "Lay Your Head On My Shoulder"

  4. Dash and Lily's Book of Dares için Daft Punk - "Something About Us"

  5. Beastly için Anthony Hamilton - "Do You Feel Me"

  6. Sexy/Seksi için Slash feat Andrew Stockdale - "By the Sword"

  7. Ashes/Küller için CKY - "Escape from Hellview"

  8. New Moon/Yeni Ay için Joy Division - "Love Will Tear Us Apart"

  9. Pretty Crooked için Deap Vally - "Gonna Make My Own Money"

  10. Before I Fall/Ben Ölmeden Önce için Lana Del Rey - "Carmen"

27 Ekim 2012 Cumartesi

İnceleme: The Punk Ethic

Timothy Decker'ın 188 sayfalık resimli kitabı The Punk Ethic, yaşından beklenmeyecek bir tutumla hayattan bezmiş, gitar çalmak dışında birçok şeyden  soğumuş Martin Henry'nin hayatının bir ayını anlatıyor.



Martin, Nisan ayını sevmiyor, Pazartesi gününden nefret ediyor, okulu sevmiyor, kalabalık gruplardan hoşlanmıyor, arkadaşlarını güvenilmez buluyor ve Holly ile arasında geçenleri anlamlandıramıyor. Martin'in hayatını okurken, "büyümüş de küçülmüş" diyebilirsiniz, çünkü birçok kez okuduklarınızın yetişkin birine dair olduğunu düşündürüyor.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...